İstifa etmediğimiz takdirde birimizin diğerini elbet bir gün kaybedeceğini biliyordum. | Open Subtitles | لطالما عرفت اننا لو لم نستقيل ان احد منا , في يوم من الايام سيخسر الآخر |
Yeniden konuşmaya başlamıştık ve iyi olacağımızı biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنا نتحدث من جديد لقد عرفت اننا سنكون بخير |
Yardım edebileceğimizi biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت اننا سوف نكون قادرين على المساعدة |
Ayrıldığımız zaman kabullenmek için çok uğraştım ama kabullendim çünkü çok farklı şeyler istediğimizi biliyordum bu beni bitirdi çünkü aynı zamanda ruh ikizi olduğumuzu da biliyordum. | Open Subtitles | عندما انفصلنا, اجبرت نفسي على الموافقة على هذا لأنه في النهاية عرفت اننا كنا نريد اشياء مختلفة ولكن هذا قتلني. |
Yalnızca bir İngiliz doktora ihtiyacım olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | و عرفت اننا بحاجة الى دكتور انكليزي |
Her seferinde geri geldim ama bu kez izimi kaybettirmem gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | و أعود مجددا، لكن هذه المرة... عرفت اننا يجب أن نختفي. |
Bütün sırlarımızı o kulübede saklamamamız gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت اننا لم يكن يتعين ان نضع كل اسرار العائلة في غرفة الفناء . |
Merhaba, canım. İşe yarayacağını biliyordum. | Open Subtitles | عرفت اننا سننجح |
Seninle yalnız kalacağımızı biliyordum. | Open Subtitles | عرفت اننا سنكون جيدين معاً |
Zor tarafı atattığımızı biliyordum. | Open Subtitles | عرفت اننا كنا احرار البيت |