"عريضة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• dilekçe
• kocaman
• dilekçesi
• dilekçesini
• kalın
• Büyük
• dava
• dilekçeyi
• dilekçeler
• geniş bir
• imza

Seksi annelere veli toplantısına uygun kıyafetlerle gelmesini zorunlu kıldıran bir dilekçe.
إنها عريضة تجبر الأمهات المثيرات ليلبسوا ملابس لائقة في الاجتماعات الشكر لله

Eğer 50 bin imza toplarsan, dilekçe ile aday olabiliyorsun.
حقيقةً, إذا جمعت 50,000 توقيع فيمكنك الترشح بواسطة تقديم عريضة

Vatandaşların katılım sağlaması için oy vermek, dilekçe yazmak ve protesto etmek dışında yeni yollar yaratıyorlar.
وهي تقوم بإنشاء مجموعة جديدة بشكل كامل من وسائل المشاركة للمواطنين إلى جانب التصويت أو توقيع عريضة

Atın içini boya — Büyük, kocaman çizikler, geniş darbeler, sınırlar içinde kalmak için uğraşma.
تلوينا سريعا بلا عناية، خطوط عريضة ولا تهتمي بالدقة

Bilmiyorsan, okuyup öğrenebilirsin: Bayan Blaney'nin boşanma dilekçesi.
إذا لم تكن تعرف إقرأ كل شئ يخص ذلك هنا عريضة الطلاق الخاصه بــ مسز بلانى

Vekalet dilekçesini doldurması karşılığında, erkenden şartlı tahliye olmasını sağladılar.
لقد أخرجوها مبكراً.. طالما أنها كانت راغبة بملء عريضة الوصاية.

Mesele, bir kısıtlama emri için verdiğim dilekçe, ama sorunlar çıktı.
إنها عريضة لطلب توقيف ولكن كانت هناك بعض المشاكل

Bugün mahkemeye okumak istediğim bir dilekçe imzaladık.
لقد وقعنا عريضة أسترحام اليوم والتى أود ان اقرأها للمحكمة

Ayrıca geldiklerinde başbakana 12.000 imzalı, bir dilekçe de sunacaklar.
و سوف يقومون بتقديم عريضة تحمل 12 ألف توقيعاً إلى رئيس الوزراء

Biliyorum. Belki insanlara dilekçe imzalatabiliriz.
ربما يمكننا أن نجعل الناس يوقعون على عريضة

Meslektaşlarının da katılımıyla bir dilekçe hazırlayıp, Başkan'a uyarı olarak gönderdi.
أرسى عريضة بين رفقائه، يدعون الرّئيس لإطلاق هذا التحذير.

O plajda kıyafet zorunluluğuna karşı verilmiş toplu bir dilekçe var.
انها عريضة للحفاظ على ملابس الشاطئ اختياري.

Tam birleşme için bir dilekçe yazdık.
اطلقنا عريضة استرحام لآجلا توحيد طبقات المجتمع

Yüzümü hâlâ anımsıyor ve beni gördüğü zaman kocaman gülümsüyor.
فما زالت تتعرف على وجهي وتعلو شفتيها ابتسامة عريضة عندما تراني.

Bu yüzden altın dansçı ile benim aramda her zaman kocaman bir vitrin camı oldu.
فكانت دائماً توجد بين الراقصة الذهبية و بينى نافذة زجاجية عريضة

Ama size şu kadarını söyleyebilirim ki, bu fikir üzerinde düşündüğümde yüzümde kocaman bir gülümseme belirirdi.
انة يجب ان تخبرنى قبل تنفيذ فكرتك هذا يجعلنى اضع ابتسامة عريضة على وجهى

Çocuğun Fransa'daki anneannesinin ve dedesinin velayet dilekçesi verdiğini hatırlarsın.
على اية حال, انت تتذكر ان جدا الطفل في فرنسا وقعت عريضة الحضانه؟

O iğrenç boşanma dilekçesini hatırlamıyor musun?
ألا تتذكر عريضة الطلاق المثيره للإشمئزاز ؟

Bu fırça, kabloları çizmek için çok kalın.
هذه الفرشاة عريضة جدا لإعادة الأسلاك بدقّة

Bir hastanın ölümüne ve yaralanmasına sebep olursanız dava Memorial adına açılacaktır.
إن تسببت أفعالك في إلحاق الضرر أو الموت لمريض فسيكون إسم المستشفى على عريضة الدعوى

Bu dilekçeyi herkes imzaladı Big Fun grubunun zevksiz Avrupalı ibne grubu olduğunu düşünenler bile.
عريضة كل شخص الموقعة هذه، حتى الواحد التي تعتقد المرح الكبير ايوروفاجس بلا نغمة.

Ama onları asıl kudurtacak şey Amerika'dan gelen dilekçeler.
لكن ما أزعجهم حقاً هو عريضة الاسترحام من أمريكا

Ne yapacağımız bilemedik, ama Büyük geniş bir ağ attık.
لذلك لم نعرف مايجب علينا القيام به ولكن قررنا أن نشكل شبكة عريضة جدا

Benim adım Lila Loomis ve onun serbest bırakılmasına karşı, kurbanların yakınları da dahil olmak üzere 743 imza var elimde.
حضرة القاضى أسمى السيدة ليلا لوميس لدى عريضة هنا تم توقيعها من جانب 743 شخص ضد حكم أطلاق سراح نورمان بيتس