| İzole edip bir mantarbilimciye numune göndermeliyim. Güzel. | Open Subtitles | أريد عزله, وفحص عينة عن طريق عالم فطريات. |
| Bunu başka bir forma sokabilmek için izole etmek istiyorsun. | Open Subtitles | تريدين عزله وتطويره؛ لإنتاجه بأشكال ولأغراض أخرى |
| Ona iyi bakabilecek bir tesiste onu izole edin. | Open Subtitles | ، عزله في مُنشأة يُمكنها الإهتمام به بشكل مٌلائم |
| tecrit cezası alan son çocuk yaptığından çok pişman olmuş, ve kimseyle konuşamamıştı. | Open Subtitles | الصبى الذى أخبرتك عنه تم عزله عن الآخرين, وكان يضرب رأسه بالحائط حتى لم يعد يتحدث مع الآخرين. |
| Tek amacımız o şeyi protokole uygun bir şekilde tecrit edip, yok etmek. | Open Subtitles | هدفنا هو عزله وتدميره امتثالا للبروتوكول |
| 1629. saatte ilk hasta ölü olarak duyuruldu ve doktoru karantinaya alındı. | Open Subtitles | في الساعة الـ4: 29 مساءًا، كان المريض ميتًا. وتم جلبُه و عزله. |
| Şimdi onu ayrıştırmaya çalışıyoruz ama işte, şunu kokla. | Open Subtitles | نحن نقوم بمحاولة عزله الان, ولكن إشتمي رائحة هذا. |
| Volvotoya dünyanın en izole yerlerinden biri. En yakın kara parçası 1600km uzakta eğer sorun çıkarsa yardım alamayız. | Open Subtitles | جزيرة "بوفوتويا" هي أحد أكثر الأماكن عزله في العالم وسوف نواجة الكثير من المشاكل |
| Biz büyük bir tehdit, biz izole etmek mümkün olmamıştır bir hissetti. | Open Subtitles | . لقد شعرنا بخطر ، خطر لم نتمكن من عزله |
| Muhtemelen virüs o sistemlerde çok fazla yayılmış yani izole edilirse gemiyi uçurmayı imkânsız hâle getiriyor. | Open Subtitles | الأرجح أنّ الفيروس انتشر فيها بعمق بحيث أنّ عزله... سيجعل التحليق بالمركبة أمرًا مستحيلاً |
| Onu izole edeceğiz ve etkisinin geçmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | و نحاول عزله ربما هذا سوف يؤثر |
| Onu alabiliriz, gitmeden önce izole edebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا إمساكه, و عزله قبل أن يقلع. |
| Evet izole edildi. | Open Subtitles | -والمتسلسلة الثالثة؟ -نعم, سيتم عزله |
| Eğer onu tecrit edebilirsek, enseleyebiliriz. | Open Subtitles | إذا تمكنا من عزله عنهم سنتمكن من إمساكه |
| Eğer onu tecrit edebilirsek, enseleyebiliriz. | Open Subtitles | إذا تمكنا من عزله عنهم سنتمكن من إمساكه |
| Şu anda Bundang'da bulunan herkes, ...potansiyel olarak enfekte konumunda, ...ve kampta tecrit edilecekler. | Open Subtitles | الجميع في "بوندانغ" في هذه اللحظة، يُعتبر شخص مُعدي، و سيتم عزله في المُخيم. |
| Enfeksiyondan korumak için hastayı tecrit odasına alabiliriz. | Open Subtitles | حسنا,ممكن ان نضعه فى عزله حتى نحميه |
| Sadece bir blokta sorun vardı ama her şey kontrol altına alındı. | Open Subtitles | كانت هنالك مشاكل، لكن في عنبر واحد الآن تمّ عزله تماماً |
| Görevinden alındı. | Open Subtitles | لكي يكون عدلا.. تم عزله من مكتبه |
| 24 saat boyunca karantinaya alınacak ve ve sonra da uyutulacak. | Open Subtitles | سيتم عزله حتى 24 ساعة ومن ثم يقتل قتلاً رحيماً |
| Onu laboratuvarda karantinaya aldık, efendim. | Open Subtitles | تم عزله في المختبر أحب أن أراه |
| Şimdi onu ayrıştırmaya çalışıyorlarmış. | Open Subtitles | هم يحاولون عزله الآن. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 