İngiltere'den ayrılıyorum. Brezilya'ya gitmeye karar verdim. | Open Subtitles | سأرحل من إنجلترا، عزمت أمري على الذهاب للبرازيل |
O burada, bu güzel tepedeydi ben de tüm ölülerimizi buraya gömmeye ve kilise inşa etmeye karar verdim." | Open Subtitles | على هذا التل الجميل عزمت على دفن أمواتنا وأن نبدأ في بناء الكنيسة |
Yaklaşık 12 yaşlarındayken ailemle beraber bu saldırılardan birinden kaçtığımızda kendi çocuklarımı bizim yaşadıklarımızı yaşamaktan korumak için elimden gelen her şeyi yapmaya karar verdim. | TED | عندما هربت مع عائلتي من أجل سلامتنا من احد تلك الهجمات ، كان عمري حوالي 12 عامًا ، عزمت على أن أفعل كل ما في مقدرتي لضمان أن أطفالي لن يمروا بالتجارب نفسها التي مررنا بها. |
Orada kararımı verdim ve bir gün, bir şekilde dünyanın etrafını yelkenli ile dolaşacaktım. | TED | في تلك اللحظة، عزمت بأنني يوما ما، وطريقة ما سوف أبحر في رحلة حول العالم. |
Hayır, kararımı verdim. Ve para için etrafı, habersizce gezeceğim. | Open Subtitles | والآن، فقد عزمت أمري، وسأمرر عليكم صندوق تحصيل المال فضعوه به |
Belle ile evlenmeye karar verdim. | Open Subtitles | -هو مثل هذا . لقد عزمت في قلبي على الزواج من بيل |
O anda insan ırkını test etmek için karar verdim. | Open Subtitles | .. و عزمت طوال المدة المتبقية لي ! أن أختبر بنية الطبيعة البشرية |
O burada, bu güzel tepedeydi ben de tüm ölülerimizi buraya gömmeye ve kilise inşa etmeye karar verdim." | Open Subtitles | على هذا التل الجميل عزمت على دفن أمواتنا وأن نبدأ في بناء الكنيسة." |
Seninle tanıştıktan sonra kendimi toparlamaya karar verdim. | Open Subtitles | بعدما قابلتكِ، عزمت على تحسين أموري |
Okuduğumda, yaşamaya ve seni bulmaya karar verdim. | Open Subtitles | و قرأتها عزمت على العيش لأجدك |
Hadi ama karar verdim demiştin. | Open Subtitles | -هيا,لقد قلت أنك عزمت أمرك |
Ama bir gece önce kararımı vermiştim. | Open Subtitles | لكن بالليلة التي سبقت ذلك كنتُ قد عزمت أمري |
kararımı uzun süre önce verdim ben. | Open Subtitles | لقد عزمت أمري منذ وقت طويل جداً |
Bana gelince ben kararımı verdim. | Open Subtitles | فإني قد عزمت أمري |