Siz aşk yuvasını kontrol edin. Siz ikiniz de hareketli bekar evini kontrol edin. | Open Subtitles | تفقد أنتَ عش زوجيته وأنتما تفقدا منزل عزوبيته المتنقل |
Hayır hayır. Zaten Jimmy'nin bekar evini ayarlayan kadın da buydu. Doğru. | Open Subtitles | كلاّ، لا، سأكون على ما يرام، إنها نفس السيدة التي وجدت لـ(جيمي) شقة عزوبيته |
Sonradan ortaya çıktı ki bekârlığa veda partisinde sarhoş olmuş ve bana söylediklerini hiç hatırlamıyor bile. | Open Subtitles | وبعدها اتضح أنه كان فقط تناول بعض المشروبات في حفل توديع عزوبيته ولم يتذكر حتى أنه تحدث معي على الإطلاق. |
Düzgün bir çocuğa benziyorsun ama kardoların nişanlıları bekârlığa veda partileri düzenleyemez. | Open Subtitles | اسمعي, انتِ تبدين كفتاة لطيفة ولكن خطيبة الشاب لا يُمكنها التخطيط لحفل وداع عزوبيته |
Eğer Freddy bekarlığa veda partisini tıpkı senin yaptığın gibi Tehnbrook'ta yaparsa dünyalar onun olacak. | Open Subtitles | إنه سيعني العالم كله فقط لـ فريدي إن استطاع أن يحظى بحفلة عزوبيته في تينبروك مثلك |
Raporlarda nişanlınızın öldürüldüğü gece bekarlığa veda partisi nedeniyle bardan bara gezdiği yazılı. | Open Subtitles | التقرير قال ان خطيبك كان ينتقل من حانة الى اخرى بمناسبة حفلة عزوبيته في ليلة مقتله |
Zaten Dex de bütün gece bekar arkadaşlarıyla olacak. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أن (دكس) سيكون طيلة الليل مع أصدقائه بحفل توديع عزوبيته |
Robert Hall'u, bu tatlı bekar evi için neden birinin öldürmek istediğini anlayabiliyorum. | Open Subtitles | مدهش أتفهم الآن سبب رغبة أحدهم بقتل (روبرت هول) مقابل شقة عزوبيته |
Nasıl bir ezik, bekârlığa veda partisi Atlantic City'den iki adım uzaktayken kumar oynamaz? | Open Subtitles | أعني أي فاشل يجعل حفل نهاية عزوبيته "على بعد 10 ياردات من "اطلانتيك سيتي ولا يُقامر حتى ؟ |
Nasıl bir ezik, bekârlığa veda partisi Atlantic City'den iki adım uzaktayken kumar oynamaz? | Open Subtitles | أعني, أيّ فاشل يقيم حفل وداع عزوبيته على بُعد 10 ياردات من "اطلانتيك سيتي" ولا يُقامر حتى ؟ |
Bir dakika, Max'in bekârlığa veda partisinde sarhoş olma kısmı dön bir. | Open Subtitles | انتظري دقيقة. عودي للجزء المتعلق بكون (ماكس) كان ثملا في حفل توديع عزوبيته. |
Ben odadan çıkarken bekarlığa veda partisine gelen striptizci kızları anlatıyordu. | Open Subtitles | عندما غادرت الغرفة كان يخبرها عن المتعريات في حفلة عزوبيته |
Kurbanlardan biri bekarlığa veda partisi için dışarı çıkmıştı,.. | Open Subtitles | احد الضحايا كان في حفلة عزوبيته |
Ya da bekarlığa veda partisinde değildik. | Open Subtitles | او أننا نلاحق زبال في حفلة عزوبيته |
bekarlığa veda partisinde Rekall'daydı. | Open Subtitles | ذهب لـ (ريكول) من أجل حفلة عزوبيته. |