Sevgili Anne, müşkülpesent olmaya tanıdığım bütün kadınlardan daha fazla hakkın var. | Open Subtitles | عزيزتي آن لك الحق بأن تكوني شديدة الحساسية أكثر من أي امرأة قابلتها في حياتي |
Sevgili Anne, Louisa'nın her geçen gün iyileştiğini ve kısa zamanda eskisi gibi olacağını bildirmekten sevinç duyuyorum. | Open Subtitles | عزيزتي آن ,أنا سعيد لإخبارك أن لويزا تتحسن يومياً وسوف تعود قريباًً لسابق عهدها |
Haydi, Sevgili Anne, şu geçen 12 yılda neler oldu bana anlat. | Open Subtitles | هيا عزيزتي آن أخبريني مالذي حدث في ال12 سنة اماضية |
Sevgili Anne, seninle özel olarak konuşmak için bir fırsat bekliyordum. | Open Subtitles | عزيزتي آن كنت انتظر انتهز الفرصة للحديث معك على انفراد |
Oh, Sevgili Anne, bu bana şimdiye kadar aldığımdan çok daha fazla zevk verir. | Open Subtitles | عزيزتي آن سيسعدني هذا أكثر من أي شئ آخر |
Sevgili Anne, herşey yolunda mı? | Open Subtitles | عزيزتي آن هل كل شئ بخير؟ |
Üzerinde düşüneceğim dedim ama sen çoktan olmuş gibi davranıyorsun. Sevgili Anne, kamp iyice çığırından çıktı. | Open Subtitles | لقد أني سأفكر في الأمر ورغم ذلك أنت تتصرف وكأنك نلت اللقب! "عزيزتي (آن)، حملتنا هي مسرحية هزلية |
Sevgili Anne, seni gördüğüme çok sevindim. | Open Subtitles | عزيزتي "آن"، تسرني رؤيتك كثيراً. |
Oh, Sevgili Anne. | Open Subtitles | عزيزتي آن |
'Sevgili Anne. | Open Subtitles | عزيزتي آن' |
Sen nasılsın Sevgili Anne? | Open Subtitles | كيف حالكِ عزيزتي (آن)؟ |
"Sevgili Anne... | Open Subtitles | "عزيزتي (آن)..." |
"Sevgili Anne. | Open Subtitles | "عزيزتي (آن)." |
Sevgili Anne. | Open Subtitles | "عزيزتي (آن)." |