Ama daha önce arılarla hiç karşılaşmamış, ve ballarını ölümüne koruyacaklarını bilmiyor. | Open Subtitles | لكنه لم يُصادف النحل من قبل، ولا يعلم بأن النحل سيدافع عن عسله حتّى الرّمق الأخير. |
- Sence arılar kendi ballarını yer mi? | Open Subtitles | MEE2day هل تعتقد أن النحل يأكل عسله ؟ |
Salak kardeşim Meksika'daki balayında üşütmüş ve hastalığı tüm aileyi etkiledi. | Open Subtitles | أصيب شقيقي الغبي بنزلة برد في رحلة شهر عسله في المكسيك و قد مرّت من خلال العائلة بأكملها |
Doğru, balayında aptal görünen bir adamım. | Open Subtitles | نعم , رجل سخيف المظهر فى شهر عسله. |
-Olmaz, o balayında. | Open Subtitles | (لا استطيع التحدث مع (ستيف إنه بشهر عسله |
balayında olan bir adamsın. | Open Subtitles | أنت مجرد رجل في شهر عسله. |
- balayında buraya gelmiş. | Open Subtitles | إنهُ هنا في شهر عسله |
Kim balayında yürüyüşe çıkar ki? | Open Subtitles | من الذي يذهب ليمشي في شهر عسله ! |
- Singh şu an balayında. | Open Subtitles | لأن (سينغ) في شهر عسله |