Sana akşam yemeği ısmarlamama izin verirsen, daha iyi olur. | Open Subtitles | يَحْصلُ على المراهنِ المستويِ إذا تَركتَني أَشتريك عشاءَ. |
Yani sanırım akşam yemeği iptal. | Open Subtitles | لذا أَحْسبُ عشاءَ مِنْ. |
Sam'e söyle, ona söz verdiğim biftek yemeğini hâlâ unutmuş değilim, ama eğer istiyorsa ona buraya gelmesini söyle, olur mu? | Open Subtitles | اخبري "سام" انني لم انسى عشاءَ اللحم ذلك ادينُ لهُ به لكن عليه ان يخرجَ اولاً |
Şimdi git, akşam yemeğini hazırla. | Open Subtitles | الآن، يَذْهبُ عشاءَ صنعِ. |
- Hayır. Sorun yoksa yemeği iptal edeceğim Frasier. | Open Subtitles | فرايزر، إذا أنت لا تَتدبّرَ، سَأَلغي عشاءَ. |
- Akşam yemeğini ben yaptım. | Open Subtitles | - طبخت عشاءَ. |