Yalnızca çinde, gelecek On yıl yada yarı zamanında... ... dört ile altı milyon insan şehirlere göç edicek. | TED | الصين لوحدها ستنقل ما بين أربعمائة إلى ستمائة ملايين نسمة إلى المدن في الخمس عشرة سنة القادمة. |
Arkadaşımı son görüşümün üzerinden On iki uzun yıl geçmişti. | Open Subtitles | إثنى عشرة سنة مرت حتى رأيت صديقي من جديد |
On yedi yıllık bir evlilik, doğrudan bok yoluna gitti. | Open Subtitles | سبعة عشرة سنة من الزواج تذهب مباشرة إلى المرحاض |
On iki yıldır hayalet gibisin. | Open Subtitles | لقد كنت كالشبح لما يقارب الاثنى عشرة سنة |
On yedi yıldır... saklanıyoruz. | Open Subtitles | فكري في الأمر، كنا نختبئ لسبع عشرة سنة |
On dört seneden beri oraya gitmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | كنّا نحاول الوصول إلى هناك للأربع عشرة سنة الماضية |
On iki yıl: gay lezbiyen ve biseksüellerin ortalama ömrü aşırı eşcinsellik karşıtı toplumlarda kabullenen toplumlarla karşılaştırılınca kısalan insan ömrü süresi. | TED | إثنتا عشرة سنة: الفترة التي تقلص بمقدارها متوسط العمر المتوقع للمثليين في المجتمعات المعادية للشذوذ الجنسي مقارنة بالمجتمعات التي تقبلهم. |
Erkek kardeşi Antonio tarafından ihanete uğrayan Prospero, adada kızı Miranda ve sevgili kitaplarıyla On iki yıl mahsur kalıyor. | TED | مغدورا من أخيه "أنطونيو"، نُبذ "بريسبيرو" في الجزيرة مدة اثنتي عشرة سنة برفقة ابنته "ميراندا"، وكتبه الحبيبة |
On dört yumrukluk dayağını şimdi mi yemek istersin yoksa... | Open Subtitles | هل تريد لكمات الأربع عشرة سنة الآن أو؟ |
On dört yumrukluk dayağını şimdi mi yemek istersin yoksa... | Open Subtitles | هل تريد لكمات الأربع عشرة سنة الآن أو؟ |
On iki yıllık asa taşımacılığı. | Open Subtitles | إثنى عشرة سنة من لعب العصا الإيقاعي |
On iki yıl emek sarfettikten sonra, Herkül ailesinin trajik ölümlerinin bedelini ödedi ve ilahi tapınakta bir yer kazandı. | TED | وهكذا وبعد اثنتي عشرة سنة من العناء، افتدى "هرقل" خلالها موت عائلته المأساوي، وحصل بالنهاية على مكان له في هيكل العمالقة العظماء. |
On üç yaş var. | Open Subtitles | عمرك ثلاثة عشرة سنة. |
Biz On beş yıldır evliyiz. | Open Subtitles | بالنسبة لنا خمس عشرة سنة |
Bayıldığım şu anki işime On beş yıldır devam ediyorum ve sanırım Michelle ile tanışmak uzun zamandır başıma gelen en güzel şeylerden biri oldu. | Open Subtitles | لازلتُ أعمل في نفس القطاع, أحب وظيفتي دامت مدة عملي فيها لمدة تقارب الخمسة عشرة سنة. وأعتقد بأن لقاء (ميشيل) |
On altısında. | Open Subtitles | ست عشرة سنة |
On iki yıl. | Open Subtitles | اثنتا عشرة سنة |
O-N B-İ-R. On bir. | Open Subtitles | "إحدى عشرة سنة" 11 عاماً... |
On iki, Charlie! | Open Subtitles | -إثنا عشرة سنة يا (تشارلي )! |
On beş yaşında. | Open Subtitles | خمس عشرة سنة - |