On iki çift göz, kulak... Farkl sekiller ve boylar. | Open Subtitles | إثنا عشرَ زوج من العيونِ وآذانِ وأشكالِ واحجامِ. |
Tüm numaraların limiti doldu, On birde 250 var. | Open Subtitles | الحدّ على كُلّ الارقام 250 علي الأحدَ عشرَ. |
On bir ton Kolombiya esrarı, 20 paket eroin... ve eyaletin kanıt odasını soyan bir kılavuz. | Open Subtitles | أحدَ عشرَ طن مِنْ الحشيش الكولمبيِ إثنا عشرَ كيس من الهيروينِ و قيادة طائرة داخل الولايه |
Bu yüzük On altı nesil boyunca Tolwyn'nin ailesinin olmuştur. | Open Subtitles | هذه الحلقةِ كَانتْ في تلوين عائلة لستّة عشرَ جيلِ. |
On altıncı yaş günümü hala dün gibi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا ما زِلتُ أَتذكّرُه بشكل واضح منذ أن كان سني ستة عشرَ |
On iki misafirle ne partisi vereceksin? | Open Subtitles | الذي الحزب أنت ذاهِب إلى أعطِ مَع إثنا عشرَ ضيفِ؟ |
Üşüşmüş On beş adam ölmüş adamın sandığına... | Open Subtitles | خمسةَ عشرَ رجُلاً على صندوق الرجل الميّت |
On sekiz ay önce, Camden McCallum babasının teknesiyle Morrow Körfezi akvaryumuna kaçmış. | Open Subtitles | قبل ثمانية عشرَ شهر، كامدين مالكالم اتجه بمركب أبوه الى حوض سمك خليجِ الغَدَّ. |
Onu bulmak tam On beş yıl aldı. | Open Subtitles | استغرق الأمر خمسة عشرَ عاماً للعثورِ عليه. |
Uçağı On kez havaya uçurmaya yetip artacak ve bu adadan ayrılmasını sonsuza dek engelleyecek kadar. | Open Subtitles | ما يزيد عن تدميرِ هذه الطائرة عشرَ مرّات و منعِنا من مغادرة هذه الجزيرة للأبد |
Bu oran kadında altıda bir, erkekte ise On dokuzda birdir. | Open Subtitles | إمرأةٌ من كل ستة نساء، و رجلٌ من كل تسعة عشرَ رجلاً. |
On iki kisi bir odaya giriyor. | Open Subtitles | إثنا عشرَ شخصُ يدخلون إلى غرفة. |
On beş veya yirmi kişiye karşı sadece ikimiz varız. | Open Subtitles | خمسة عشرَ رجلأ أو عشرين ضدّ رجلين. |
Quatorze, quinze-- onaltı, On altı. | Open Subtitles | Quatorze , quinze - ستّة عشرَ، ستّة عشرَ. |
Fransızca da nasıl On altı deniyor? | Open Subtitles | هكذا تَقُولُ ستّة عشرَ في الفرنسيين؟ |
On beş bin Japon Busan'a girdi, sizi beyinsizler! | Open Subtitles | خمسة عشرَ يابانيّ غزو "بوسان"، أيّها الأبله! |
Bir seferinde On dört yaşındayken, ...ailem yattıktan sonra alt kata tek başıma gizlice inmiştim. | Open Subtitles | كان هناك ذلك السابقِ عندما l كَانَ أربعة عشرَ وأبويّ نَاموا. l سَرقَ طابق سفلي وحيدَ |
Bölüm yedi, On bir, ve On üç. | Open Subtitles | يَستوي سبعة، أحدَ عشرَ , وثلاثة عشرَ. |
Pegasus, bir Kilrathi savaş... birimi tarafından On iki buçuk saat... önce yokedildi. | Open Subtitles | بيجاسوس ذَاهِبُ... حطّمَ مِن قِبل كرياثيين مجموعة مقاتلة... إثنا عشرَ و نِصْف الساعاتِ مضتِ. |
On iki çay kaşığı olmalıydı ama sadece On bir tane var. | Open Subtitles | هناك مُفتَرَض لِكي يَكُونَ إثنتا عشْرة ملعقة شاي - هناك أحدَ عشرَ وحيد! Ma! |