ويكيبيديا

    "عشر ساعات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • on saat
        
    • On saatlik
        
    • on saatimi
        
    • saatimiz
        
    Bakın, ben günde on saat çalışıyorum bu yüzden eve geldiğimde, yorgunluktan ölüyorum. Open Subtitles انظر، أنا أعمل عشر ساعات فى اليوم. لذا عندما أعود للمنزل أكون مرهقاً.
    Evet, sen tehlike simülatöründe on saat idman yapınca. Open Subtitles بالتأكيد، بعد أن تخضع لتدريب من عشر ساعات
    on saat takım elbise içinde, berbat bir ofiste arabada çakılı kalıp kendimi eve attıktan sonra o yağın yapıldığı etin alındığı paranın kazanıldığı işe gitmek için turnikelerde gereken bozuk paraları canımın istediği yere koyarım, ne dediğini umursamam! Open Subtitles اين كانت كلمة الشكر خاصتي ؟ هل اقتحمت المكان؟ لقد قمت بجر نفسي للمنزل كل يوم بعد عشر ساعات داخل بذلة
    Göğsünüzdeki yaralar yüzünden, On saatlik bir ameliyat geçirmişsiniz. Open Subtitles استغرقت العملية عشر ساعات لعلاج جراح الصدر
    Bilirsin, o şeyi yapmam on saatimi aldı. Open Subtitles أتعلمين؟ لقد استغرقت عشر ساعات لصنع هذا الشيء.
    Haftada kendimize ayıracak fazladan 10 saatimiz oldu. Open Subtitles لقد اشترينا لانفسنا عشر ساعات اضافيه في الاسبوع
    on saat uzun bir süre gibi görünebilir, ama değil. Gerçekten değil. Open Subtitles عشر ساعات تبدوا وقتاً طويلاً، ولكنها ليست كذلك، ليس في الحقيقة
    Ben on saat uyumayı düşünüyorum. Open Subtitles حسنا أنا أنوي أن أنام عشر ساعات على الأقل منها
    - Hayır, güzel! on saat içinde Beaumonde'de oluruz kazandıklarınızı alırsınız ve kendi yolunuza gidersiniz. Open Subtitles سنصل في غضون عشر ساعات يمكنك أن تختار أن تكون أنت و هي معنا أو أن تكونوا لوحدكم
    Haftada, sınıfımdaki herkesten on saat daha az uyuyordum. Open Subtitles كنت أنام عشر ساعات أقلّ أسبوعياً من أيّ تلميذ في قسمي
    Valentino'yu iade etmen, ve de Betty'nin dükkânında on saat gönüllü olarak çalışman sonrasında... Open Subtitles وآراك أرجعتي الفستان وعملت عشر ساعات في العمل التطوعي مع بيتي في المحل
    Günde on saat bu garajda takılıyordunuz. Open Subtitles لقد كنتم تخرجون لذالك القراج لمدة عشر ساعات يومياً
    Günde on saat talaş yutmaktan daha önemli olduğu kesin. Open Subtitles إنه أكثر أهميةَ من بصق النشارة عشر ساعات يومياَ
    Geldiklerinden sonra yirmi dakika içinde yemek servis etmek ve iki saat mı yoksa on saat sonra mı geleceklerini bilmiyoruz. Open Subtitles إعداد العشاء بعد وصولهما بعشرين دقيقة ونحن لا نعلم إن كانوا سيأتون بعد ساعتين أو عشر ساعات
    on saat içinde iki yüz kişi gelecek buraya. Open Subtitles لدينا 200 شخص آتون إلى هنا في غضون عشر ساعات
    Ameliyan on saat sürdü, Kilgrave sonuna dek beni izledi. Open Subtitles عشر ساعات من الجراحة، ظل يراقبني طوال الوقت
    Pardon, yani sen on saat boyunca çantandaki bir dolu pizzayla mu uçtun? Open Subtitles متأسف، هل قلت أنك طرت لمدة عشر ساعات متاوصلة مع حزمة بيتزا في الحقيبة؟
    Ama, sana söylüyorum, kızlar bugün on saat daha yapmış. Open Subtitles لكن قضت الفتيات عشر ساعات اليوم في العمل
    Hareket eden bir araça binerek kişisel prensiplerimi iki defa ihlal etmeme rağmen On saatlik otobüs yolculuğunun sonrasında nihayet "4. Open Subtitles بعد إمضاء عشر ساعات في الحافلة حيث اضطررت خلالها أن أخالف مرتين قاعدتي الشخصية بخصوص قضاء حاجتي
    On saatlik fitil onlara On saatlik avantaj sağlamış. Open Subtitles عشر ساعات من زمن إحتراق الفتيل أعطت لهم إنطلاقة مبكرة
    Hey, on saatimi uçakta geçirdim. Ben burada kalıyorum. Open Subtitles لقد قضيت عشر ساعات في الطائرة لذا سأبقى هنا
    Pekala. 10.5 saatimiz var eğer 7 tur yapacaksak. Open Subtitles حسناً أمامنا عشر ساعات ونصف للانتهاء. إن كنا سنقوم بسبعة دورات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد