on dört yaşındaydım ve bastırdığın bütün enerjini bana yönlendirmiştin. | Open Subtitles | كنتُ بعمر الرابعة عشر و وقتها وجهتي .. كل. .. |
Saat 11 buçuk oldu bile ve yeni kiracı her an gelebilir. | Open Subtitles | الساعة تجاوزت الحادية عشر و المستأجر الجديد قد يصل في أي لحظة |
Ne zaman kalbim kırıldıysa, yani 10. sınıfta, 11. sınıfta 12. sınıfta ve 12. sınıfın yaz tatilinde Wayne benim yanımdaydı. | Open Subtitles | عندما تعرضت لصدمة عاطفيه في السنه العاشرة و الحادية عشر و الثانية عشر و صيف الثانية عشر وين , وقف بجانبي |
Son kurbanı on altı yaşında bir kızmış ve onu çiviyle yere çaktıktan sonra parçalarına ayırmış. | Open Subtitles | كانت بعمر السادسة عشر و قد ثبتها إلى الأرضية . و ثم قطعها إلى قطع |
on beş yaşındaydı ama yüz elli gibiydi sanki. | Open Subtitles | ولكنها كانت في الخامسة عشر و تبدو و كأنها في المائة و خمسين. |
ve hesaba katılmalıdır ki, izole olmuş avcı-toplayıcı grupların estetik anlayışları hakkında ne biliyorsak bunlar, 19. ve 20. yüzyıllara kadar gelmişlerdir. | TED | وينبغي أن نأخذ في الإعتبار ما نعرفه عن المصالح الجمالية للعصابات البدائية المعزولة و التي استمرت بين القرنين التاسع عشر و العشرين |
ve yani nasıl oldu da bunu bilmeden 17 yaşıma kadar gelebildim? | TED | و هل تعلمون، كيف يمكن أن يحدث أن أبلغ السابعة عشر و لا أعلم ذلك؟ |
ve çivimiz de 19. ve 20. yüzyıllar idi. Endüstri dönemine ait başarı modeli. | TED | وكان مسمارنا نموذج نجاح عهد الصناعة في القرن التاسع عشر و العشرون |
Louis ve Marie-Antoinette'in devrim sırasında kafası kesildi. | Open Subtitles | تم قطع رأس الملك لويس السادس عشر و مارى أنطوانيت خلال الثورة |
..hapsedilmiş... ..sevişgen genç sarışınlar ve esmerleriz. | Open Subtitles | أعمارنا جميعاً بين السادسة عشر و التاسعة عشر و النصف نسكن فى هذه القلعة بدون وجود أحد يحمينا |
Joseph 11 yaşında öksüz kalmış ve kraliyetin ayna ustası olan Weichselberger adında acımasız birinin yanına verilmişti. | Open Subtitles | كان جوزيف يتيماً في عمر الحادية عشر و اُعطيَ إلى سيد قاسِ اسمه وايشسيل بيرجر صانع المراية الملكي |
Geceydi... 14 yaşıma girmiştim sarhoştu ve onunla tartıştık. | Open Subtitles | ذات ليله كانت عيد ميلادى الرابع عشر و كانت هى ثمله كنا على خلاف |
ve saat 12:28'e yaklaşırken, kendini hazırlar. | Open Subtitles | و بإقتراب الساعة الثانية عشر و 28 دقيقة كان يجهز نفسه |
İntiharı hadislere, on iki imamımıza ve Kuran'a danıştığımızdan bu yana, insanın kendisini öldürmemesi gerektiğini söyleriz. | Open Subtitles | في أحاديث . .. واحاديث الإمامية الإثنا عشر و في القرآن يحرم الإنتحار |
on dört yaşımdayken Gaudi'nin bir kilisesine hayran kalmıştım daha sonra arkası geldi zaten. | Open Subtitles | وقعت بحب كنيسة غاودي و أنا بالرابعة عشر و شيء أدى لآخر |
Dün gece düşündüm de, on dördüncü yaşımızın Kasım ayında şu büyük anlaşmamızı yapmıştık. | Open Subtitles | ـ أتعرف ؟ كنت أفكر ليلة البارحة ـ عندما كنا في الرابعة عشر و أنجزنا إتفاقنا الكبير ؟ |
Henüz sabahın on biri. Ya konuşmanıza dikkat edin ya da gidin. | Open Subtitles | إنها الحادية عشر و النصف صباحاً راقبوا كلامكم أو إرحلوا |
Geceleri saat üç on biri vurduğunda aklına ben düşeceğim. | Open Subtitles | كلما دقت الساعة الحادية عشر و ثلاثة دقائق ليلاً.. ستفكر بي |