ويكيبيديا

    "عشوائيًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • rastgele
        
    Okulda bulduğumuz bir ahlak bilgisi kitabının rastgele bir sayfasını açıyoruz. Open Subtitles فتحنا كتابًا عشوائيًا عثرنا عليه في الطاولة
    rastgele ereksiyon oluyorum, beni diyeltiyor ona tıbbî bir durum gibi davranıyorum ve hemen boşaltıyorum sanki bir kistmiş gibi. Open Subtitles لدي عظمية ، و غالباً ما تصيبني عشوائيًا أنا أعالجها كما هي و أستنزفها كالكيس سريعًا
    Bu şeye göre yaşarsan, her şey rastgele olur. Open Subtitles إن عشت وفقًا لهذا، يغدو كل شيء عشوائيًا.
    Bu kesinlikle rastgele değil, kişisel. Open Subtitles لم يكن الأمر عشوائيًا بكل تأكيد، لقد كان شخصيًا.
    Neden Turing Testi için rastgele bir sınayıcı seçeceksin ki? Open Subtitles لم تختار عشوائيًا ممتحنًا لاختبار تورنغ؟
    O zaman kurbanlar hedef alınmadı, rastgele seçildi. Open Subtitles هؤلاء الضحايا لم يكونوا مستهدفين تم إختيارهم عشوائيًا
    Amerikan hükümeti rastgele ateş etmez. Open Subtitles حكومة الولايات المتحدة لا تطلق النار عشوائيًا.
    O kadar vaktin yok. rastgele aramak için çok fazla anısı var. Open Subtitles وقتنا ضيق، ثمة زكريات كثيرة على أن تبحثي بينها عشوائيًا.
    Mesela, diyelim ki, yeni bir baş ağrısı ilacının etkinliğini denemek istiyoruz. Baş ağrısından muzdarip çok sayıda denek buluruz. Denekleri rastgele iki ayrı gruba ayırırız. Gruplardan birine, çalışma konusu olan ilacı veririz. Diğerine ise, etkisiz bir madde, plasebo, veririz. TED على سبيل المثال، عند اختبار دواء جديد للصداع، فإن تجمع كبير من الأشخاص الذين يعانون من الصداع سيتم تقسيمهم عشوائيًا إلى مجموعتين، الأولى تتلقى الدواء، والثانية تتلقى علاجًا بديلًا.
    Bu basit ve tekrarlanabilen keşif yöntemi bilgisayarlara uygulandığında, merkezden gidilecek en iyi yolu bulmak, rastgele çalışmak ve basit bilgi iletmek konusunda oldukça etkilidir. TED طرق البحث والاسترجاع تلك تبدو بسيطة إلاّ أنّها في الواقع مفيدة لدرجة أنّه جرى تطبيقها في نماذج حاسوبية من أجل الحصول على الحلول المثلى لعناصر لامركزية تعمل عشوائيًا وتتبادل معلومات بسيطة
    Bir Hollanda ve bir Amerika üniversitelerinden rastgele seçilmiş 300 adet kıza yapılan anketi ele alalım, iki benzer üniversite, kızlar ilk seks tecrübelerinden bahsediyor. TED انظروا في هذه الدراسة لإستطلاعية لـِ 300 فتاة تم اختيارهن عشوائيًا من جامعتين هولندية وأمريكية، جامعتين متشابهتين يتحدثن عن تجاربهن الجنسية في سن مبكرة.
    ''İşte bu'' dediğimiz o anları, rastgele ve ara sıra meydana gelen o çığır açan yenilikleri alıp daha sık ve daha kasten meydana gelmesini sağlayabilir miyiz? TED هل هناك طرق لأخذ لحظات "أها" تلك المفاجآت التي تحدث عشوائيًا وأحيانًا ونجعلها تحدث عمدًا وبشكل متكرر ؟
    Madem dediğin gibi rastgele olan bir şey o hâlde neden benim etrafımdaki insanlara oluyor? Open Subtitles ...إن كان الأمر عشوائيًا كما تقول إذًا لمّ يحدث الأمر للأناس المقربين مني
    Öyle rastgele bodoslama dalabilecekleri bir konu değil. Open Subtitles ليس شيئًا يمكن أن يتعثروا به عشوائيًا.
    ! Asla seninle alakalı olmadı. rastgele bir şey." Open Subtitles ولم يكن يومًا من أجلك, إنه يحدث عشوائيًا"
    Madem dediğin gibi rastgele olan bir şey o hâlde neden benim etrafımdaki insanlara oluyor? Open Subtitles ...إن كان الأمر عشوائيًا كما تقول إذًا لمّ يحدث الأمر للأناس المقربين مني
    Aranızdan rastgele dört kişi seçiyorum. Open Subtitles سوف أختار أربعة أشخاص عشوائيًا
    Buradaki "31" figürüyse rastgele bir şey değil. TED وأن رقم "31" ليس رقمًا عشوائيًا.
    Bunun için de Pazar çizimi dediğim bir alıştırmaya başladım, yani Pazar günleri evin içinde rastgele bulduğum bir eşyayı alıp eşyanın asıl amacıyla hiçbir ilgisi olmayan bir fikri uyandırabileceğini görmeye çalışırım. TED ولأجل ذلك، بدأت بتمرين نفسي والذي أسميه رسم يوم الأحد، وهو أن أختار شيئا عشوائيًا أجده حول المنزل كل يوم أحد ومحاولة رؤية إن أمكن لهذا الشيء إثارة فكرة ما ليست لها علاقة مع الغرض الأصلي من ذلك الشيء.
    rastgele değişip duruyorum. Open Subtitles لا أنفك أتحوّل عشوائيًا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد