on aydır buraya geliyorum ve hâlâ hiçbir problemimi... - ...konuşmadık. | Open Subtitles | أنا أَجيءُ هنا عشَر شهورِ و نحن مَا ناقشنَا مشكلتَي مرّة. |
on yıl önce hayatım alt üst olmuştu. İntihara yakındım. | Open Subtitles | قبل عشَر سنوات حياتي كَانتْ تَذْهبُ في الإنحدار،قريبة من الإنتحارِ. |
Bir adet LC Smith on kalibre kısa helezonlu çifte. | Open Subtitles | واحد مقياس عشَر إل سي سميث بندقية حافلةِ ليّةِ عقبِ. |
Ailesi on yıl önce bir yerli saldırısında öldü. | Open Subtitles | أبويها قُتِلوا في هجومِ هنديِ قبل عشَر سنوات. |
Bir demir para için size on dolar veririm. | Open Subtitles | أريدكَ أن تخرج من هنا أنظر، سَأَعطيك عشَر دولاراتِ من أجل دايم. |
Bakın, size on sent için on dolar veririm, yirmi veririm. | Open Subtitles | أنظر، سَأَعطيك عشَر دولاراتِ من أجل دايم. سَأَعطيك عشرون |
Beş, altı, yedi, sekiz, dokuz on, 11, 12, 13, 14... | Open Subtitles | خمسة ستّة سبعة ثمانية تسعة عشَر 11, 12, 13, 14 |
Öyle mi? Peki yirmi yıl önce, on yıl önce nerelerdeydin? | Open Subtitles | وأين كَنتْ قبل عشرون سنةً ، قبل عشَر سنوات؟ |
Yaklaşık on haftadan beri, bazı nedenlerden dolayı onlar da anlaşmaya ulaşamadılar. | Open Subtitles | منذ تقريباً عشَر أسابيع إنقضت هو ليس من العادل على ما أفترض أن المعاهدة لسبب ما وصلتهم |
on yaşındayken bir kutuda bulmuştum. | Open Subtitles | وَجدَته في صندوق حبوبي عندما كَنَت بعمر عشَر سنوات |
Altı pound, on şilin bütün verebileceğim bu kadar | Open Subtitles | ستّة جنية و عشَر شلناتِ أفضل ما يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُة |
Yüzde yüz on'da çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نَرْكضُ في واحدِ ومائة عشَر بالمائة. |
İlk yapılması gerekenlerden yanlış yaptığı on şeyi sana söyleyebilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك عشَر أشياءِ هو عَمِلَ خاطئَ فوراً المضرب. |
Evet on el ve on ayak parmağı. | Open Subtitles | وهي حصَلتُ على عشَر أصابعِ، عشَر أصابعِ قدم. |
Afrika Amerikalısı erkeğin arzu edebileceği her hoşluğa sahip on koltuk. | Open Subtitles | عشَر كراسي بكُلّ لطافة الرغبات الذكر الأفريقية الأمريكية. |
Sırada on yaşındaki Enrique Ramirez'in haberi var, tüm ailesinin canlanan cesetlerini savuşturdu. | Open Subtitles | قادم، قصّة' إنريكو رامي بعمر عشَر سنوات الذي صَدَّ الجثثَ المُعَادة للحياة' وتمثل كامل عائلتِه. |
Cumaya kadar sadece on dolarım var ve bugün salı. | Open Subtitles | لدي عشَر دولاراتَ فقط لكِفايتي حتى يوم الجمعة |
Altıya on kala bir şeyler almak için oraya gittim. | Open Subtitles | وَصلتُ إلى هناك في عشَر دقيقة قبل الساعة ستّة لإلتِقاط شيء، |
Harbiden, bu benim için şimdiye kadar birinin yaptığı en büyük on iyilikten biriydi. | Open Subtitles | بجدية، رجل، هذا، مثل، إحدى القمةِ عشَر أشياءَ ألطفَ أي شخص عَملَ أبداً لي. |
Derhal benimle gelecek on görevli lazım. | Open Subtitles | أَحتاجُ عشَر ضبّاطَ للمَجيء مَعي مباشرةً. |