Vücudundaki her bir organı çıkarıp, tartıp tekrar yerine koymuşlar. | Open Subtitles | لقد أزالوا الوزن وإستبدلوا كل عضوٍ في جسدها أينَ هوَ؟ |
Ve eğer zaten test ettiğimiz bir organı tekrar test etmene izin verirsem ikisini de başaramayız. | Open Subtitles | ولو تركتكَ تخاطر بحياةِ المريض لفحصِ عضوٍ فحصناه سابقاً فلن نحقّق أياً منهما |
Ama vücudumdaki her organı zayıflatan ölümcül bir zehrim de yok. | Open Subtitles | و لكنّي ليس لديّ سم مُميت يُضعف كلّ عضوٍ بجسدي |
Ama muhtemel bir yerel üyeyle ilgili bir tüyo aldık. Kendisi Josh Pettiford. | Open Subtitles | يدلنا على عضوٍ محليٌّ مُحتملٌ والذي صادفَ أن يكونَ |
Elliott Stemple, toplu davanın dışında kalan bir üyeyle birlikte çıkageldi. | Open Subtitles | (إيليوت ستيمبل)ظهر بالمحكمة معَ عضوٍ مستبعد من المجموعة. |