Ot içmeden bir hafta sonu bile dayanamıyorsun. Aman Tanrım. | Open Subtitles | لا يمكنكِ قضاء عطلة أسبوعيّة دون أن تدخّني الحشيش |
hafta sonu ziyaretçisi gergin şehir hayatına iksir olan yerel bir güzelle karşılaşır. | Open Subtitles | آخذ عطلة أسبوعيّة يلتقي بفتاة محلية، الإكسير لحياته المُجهدة في المدينة. |
Bir hafta sonu bile geçiremez. | Open Subtitles | مرحباً يا صاحبي -حسناً، أشكّ أنّه حصل على عطلة أسبوعيّة |
hafta sonu süper geçecek. | Open Subtitles | ستكون عطلة أسبوعيّة رائعة. |
Vic, birlikte bir hafta sonu geçirmek yerine işe gitmeyi tercih ediyorsan, bu olmayacak... böyle demek istemediğimi, biliyorsun, Sean. | Open Subtitles | فيك)، إن كنتي تفضلين الذهاب إلى العمل) .. بدلاً من قضاء عطلة أسبوعيّة معي، فلن ، ليس هذا قصدي . (وأنت تعلم هذا، يا(شون |
- Sadece bir hafta sonu, anne. | Open Subtitles | -إنّها مُجرّد عطلة أسبوعيّة يا أمّاه . |