Jason o pire torbasına etli kemik mi verdi? | Open Subtitles | أعطىَ جيسن ذلك المغفّلِ عظماً يوجد عليه لحماً؟ |
Odada sarhoş bir aptal varken kemik kesmemesi gereken kim? | Open Subtitles | من كان لا ينبغي عليه ان يسبر عظماً و معه ثملٌ أخرق في الغرفة؟ |
Evet, sonra da bir delik açıp, içinden serçe parmağını geçirirsin ve köpeğe bir kemik verirsin. | Open Subtitles | أجل وبعد ذلك يمكنك أن تفتح فيه ثقباً وتضع خنصرك فيه وتعطي ذلك الكلب عظماً |
Buralardaki herkesin bir ya da iki kırık kemiği vardır. | Open Subtitles | الجميع حول هذا المكان كسر عظماً أو إثنين، تعلمين |
kemiği dışarı fırlamış. Tanrı aşkına Bay Hearne kımıldamayın. | Open Subtitles | أرى عظماً بارزاً سيد هيرن ,لاتتحرك |
Bize bir kemik attın çoktan bildiğimiz insanların isimlerini verdin. | Open Subtitles | لقد رميت لنا عظماً, أخبرتنا بأسماء الأشخاص الذين نعرف بشأنهم مسبقاً, |
Ve iskeleti yeniden yapılandırmayı bitirirken ekstra bir kemik bulmuş. | Open Subtitles | وبينما كان ينتهي من إعادة بناء الهيكل العظمي... وجد عظماً زائداً |
Pekala bebeğim, kemik kır. kemik kır. | Open Subtitles | أجل يا حبيبي، اكسر عظماً اكسر عظماً |
Kafana kemik tak da tam olsun. | Open Subtitles | الحمقاء يجب أن تلبس عظماً في شعرها |
Şarkıda sadece 187 kemik kullandık. | Open Subtitles | لم نستعمل سوى 187 عظماً في الأغنية لحد الآن... |
Sıradan bi kemik değil. | Open Subtitles | هذا ليس عظماً عادياً |
kemik parçası, kemik değilmiş. | Open Subtitles | قطعة العظم ليست عظماً |
Sanki köpeğe kemik atıyorum. | Open Subtitles | إنها تبدوا كجرو يريد عظماً |
kemik ezilmiş. | Open Subtitles | هو a سَحقَ عظماً. |
Kürek kemiği parçası buldum. | Open Subtitles | لقد وجدتُ عظماً كتفياً جزئياً. |
Adamın 40 yaşına kadar bir kemiği bile kırılmamış. | Open Subtitles | أجل الرجل لم يكسر عظماً حتى الأربعين |
- Wexler'ın ekstra bir kemiği mi varmış? | Open Subtitles | كان لدى (ويكسلر) عظماً زائداً؟ |