Bayan "Kılı Kırk Yaran"ın etrafında kemiğini kaybetmiş köpek gibi dolanıyor. | Open Subtitles | يتشمم طريقة لملابس الآنسة الداخلية مثل كلب فقد عظمته. |
Evet,bir köpek asla kemiğini gömdüğü yerden uzaklaşmaz. | Open Subtitles | نعم , الكلب أبدا لا يتجول بعيدا من حيث دفن عظمته |
Orada kemiğini kaybetmiş bir köpek gibi bakarak oturuyordu. | Open Subtitles | والأن فإنه يجلسي هناك .. كأنه كلب يبحث عن عظمته الضائعه |
O, büyüklüğü kaderiyle beklenen bir çocuktu. | Open Subtitles | وكانت عظمته شيئا متوقعا |
Hastalık hafifleme sürecine girdi, ben de bütün görkem ve ihtişamıyla dünyayı görmek istedim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أكفر عن ذنوبي وأن أرى العالم -بوسعه و عظمته |
İhtişamını anlamama yardım etti... şimdi ben de ona hizmet etmek istiyorum. | Open Subtitles | وقد ساعدني في أن أتمكن من فهم عظمته وأنا الآن أرغب في أن أخدمه |
Kızgın, çünkü bir zamanlar onun kemiğini çalmıştım. | Open Subtitles | أنه غاضب فقط لأنني أَخذتُ عظمته. |
Hayır, Chester uykusundan uyanınca kemiğini istiyor. | Open Subtitles | كلا، حين يستيقظ من غفوته يريد عظمته |
Tek istediği, kemiğini saklamak. | Open Subtitles | انه فقط يريد ان يحمي عظمته |
Bir köpek kemiğini gömmek ister mi? | Open Subtitles | ايحب الكلب دفن عظمته ؟ |
David kemiğini bulmak zorunda. Hayır. | Open Subtitles | ديفيـد" يريد عظمته" كلا . |
Muhteşem Caesar'a bakın... bütün ihtişamıyla burada! | Open Subtitles | راقبواالقيصر.. بكل عظمته |
Telgraf Kulesi ihtişamıyla karşında. | Open Subtitles | برج التلغراف بكل عظمته |
Bizi Tanrı'nın ihtişamını tüm yeni arkadaşlarınla paylaşmak için buraya çağırdığında... | Open Subtitles | لا أستطيع القول لك كيف قلبي أمتلئ فرح عندما اتانا الأتصال بدعوتك لنشر عظمته |