Aile değerleri, Greg. Bu ülkeyi böyle harika yapan bu. | Open Subtitles | قيم أسريه يا جريج, هذا ما جعل هذه البلد عظيمه. |
Bu benim için gerçek ihtiyaçlarımızın ne olduğunu anlayabilmek için harika bir araç. | TED | هي أداه عظيمه بالنسبه لي لتساعدني لأفهم ما قد يكون حوجتنا الحقيقيه. |
harika bir planım var, üstelik çok akıllıca. | Open Subtitles | حسنا، لدي خطة عظيمه رائع وانها مضمونة على الاطلاق |
Bizlere Büyük bir hizmet verdin. Bu gece bunu kutlayacağız. | Open Subtitles | لقد قدمت لنا جميعا خدمه عظيمه الليله لابد ان نحتفل |
Benimle bir N.R.A. toplantısına gel ve eğer hala silahların harika olduğunu düşünmüyor olursan, biraz daha tartışırız. | Open Subtitles | وإذا واصلت فكرة أن المسدسات ليست عظيمه , فسنقوم بالجدال أكثر |
Hayır. harika bir fikirle itibar kazandım. Herşeyi bu kadar çabuk nasıl öğreniyorsun? | Open Subtitles | لا انها فكره عظيمه كيف اكتشفتها بهذه السرعه |
Bu CNN için harika bir haber ve tekrar tekrar gösterecekler, günde 24 saat. | Open Subtitles | لانها ستكون قصه عظيمه للسى ,أن ,أن0 وسوف يكون خبر الساعه على مدار اليوم بأكمله0 |
- Ne sürprizi, canım? - harika bir sürpriz. | Open Subtitles | مفاجأه عظيمه لقد قضينا فى إعدادها اليوم كله |
harika bir sürpriz. Günün çoğunu, buna hazırlanarak geçirdik. | Open Subtitles | مفاجأه عظيمه لقد قضينا فى إعدادها اليوم كله |
Param var, elbiselerim, harika bir adam, Colin, ki beni gerçekten seviyor, ve tatlı harika bir yeteneğim var. | Open Subtitles | لقد حصلت على المال , الثياب شخص عظيم,كولن انه يحبنى وقدره عظيمه |
Ha, harika bir başlangıç yaptın.. | Open Subtitles | حسنا,هذه بدايه عظيمه لك انت لا تخون جوردن فقط |
Ve herkes bunun harika olduğunu düşünecek ve herkes benimle tekrar yatacak. | Open Subtitles | والجميع سوف يعتقد أنها عظيمه , والجميع سيرغبون بالنوم معي مجدداً |
Resimler harika ama bir adım daha ilerleyip ellerinden fazlasını çizmem gerek. | Open Subtitles | الرسوم الذي رسمتة لكي إلى الآن عظيمه جدا، ولكن اريد اكثر من ذلك دائما لا استطيع رسم أيديك. |
Ben harika bir oyun çıkardığımda onaylanmayı beklerim. | Open Subtitles | عندما أصنع . مسرحيّه عظيمه أتوقّع أن تكون . معترف |
Plastik menüler harika bir fikre benziyor, üzerine bir şey dökersin ve sonra annen sana "Troy, Fuddruckers'ı herkes için mahvediyorsun" der. | Open Subtitles | القوائم البلاستيكيه تبدو كـ فكره عظيمه بالنسبه لي كـ عندما تسكب عليها شيء و عندها أمك تقول ياتروي |
Ama harika şeyler yapıyor, gerçekten çok çalışıyor. | Open Subtitles | إنه يفعل اشياء عظيمه على أى حال يعمل بشده |
Bir taraftan sen, Latince biliyorsun, Büyük klasikleri okudun... özellikle polisiye türünde... | Open Subtitles | وبعد ذلك , تعلمت الاتينيه وقرأت أعمال عظيمه بخاصةً كتاب القصص البوليسيه |
Sana karşı dürüst olacağım Michael, bu EPUT için muhteşem bir haber. | Open Subtitles | لن اكذب عليك يا مايكل و لكنها اخبار عظيمه ل هووب |
Harikaydı. Onları çok özlüyorum. Gerçi kötü bir haber aldım. | Open Subtitles | لقد كانت عظيمه,انا افتقد هؤلاء الرجال فعلا ولكن كانت هناك اخبار مؤلمة ايضا |
Yuvarlak masanın en önemli şövalyelerindendir. Evet efendim! | Open Subtitles | أدى له تحيه عظيمه كأحد فرسانالدائرةالمستديرة. |
Dün seyrettim. Çok iyi direktör, ışık iyi... | Open Subtitles | لقد رأيته بالامس اخراج عظيم , اضاءه عظيمه |
Anne o kadar da mükemmel bir gece olmayacak, değil mi? | Open Subtitles | ماما هذه الليله لن تكون ليله عظيمه يا أمي |
Siz ve oğlunuz iyi bir aile servetini eritmeyi neredeyse başardınız. | Open Subtitles | أنتي وإبنك نجحتم تقريباً في تدمير ثروة عائلية عظيمه |
Eğer niyetin, hikâyesini anlatmadan önce adamın fişini çekmektiyse bütün o ters bakışlar, bunu yapmak için çok güzel bir yoldu. | Open Subtitles | كُلّ ذلك الغضب كَانَ طريقه عظيمه لذِهابه |