Yine de benim gerdanlığım yüzünden öldü. | Open Subtitles | رغم هذا, فقد مات بسبب عقدى |
Bu benim gerdanlığım. Sen yaptın. | Open Subtitles | هذا عقدى لقد كان انت |
- Tasmamı aldı! | Open Subtitles | إنه عقدى لقد حصل عليه |
Benim üçlü A kontratım satın alındı. | Open Subtitles | تم شراء عقدى الجيد |
18 ay sonra George Edwards'la sözleşmem bitecek. | Open Subtitles | فى غضون 18 شهراً أصبح حرة من عقدى المبرم مع جورج ادوارد |
Bu yıl 3500 yardalık pas attım ve siz zengin, şişko kıçlarınızı kaldırıp sözleşmemi görüşmeden bir daha boktan topa el sürmem. | Open Subtitles | لقد ركضت 3 آلاف وخمسمائة ياردة الموسم الماضى ولم ألمس كرة القدم هذا العام حتى تقوموا بتعديل عقدى |
gerdanlığım... | Open Subtitles | عقدى |
Bu benim gerdanlığım. | Open Subtitles | هذا عقدى |
- Tasmamı Manuel'e verdim... | Open Subtitles | (أعطيت عقدى إلى ( مانويل |
Uçuş kontratım. | Open Subtitles | إنّه ميثاق عقدى |
sözleşmem bir yıl içinde sona eriyor. Ordu bile gelse beni uzaklaştıramaz. | Open Subtitles | عقدى ينتهى بعد سنة ولا حتى الجيش يستطيع إجبارى على الرحيل |
Maalesef Wolfram ve Hart'la olan sözleşmem, bunun ötesinde. | Open Subtitles | لسوء الحظ عقدى مع (وولفرام و هارت) يمتد لما بعد ذلك |
O halde sözleşmemi yırtıp atın | Open Subtitles | لذا يمكنك تمزيق عقدى |