Bilgisi olmadan görüntülerini kaydetmek beş yıl hapis cezası alabileceğin bir suç. | Open Subtitles | التسجيل لها بدون معرفتها يعتبر جريمة لها عقوبة السجن لمدة خمس سنوات |
Bu arada, ölüm hücresinde olan müebbet hapis cezası alanlar için planınız nedir? | Open Subtitles | بالمناسبة، ما هي خططك على عقوبة السجن المؤبد و السجناء المحكوم عليهم بالإعدام؟ |
hapisten kurtuldun ve birçok politik nedenden dolayı kayıtlar kapatıldı. | Open Subtitles | وقَد تجنّبت عقوبة السجن و خَتمْ التحقيق لعدة أسباب سياسيّة |
Birisini dövdü ya da öyle bir şeyler ve hapisten deli rolü yaparak kurtulmak istedi. | TED | ضرب شخصا ما أو شيئا كهذا، ومن ثم قرر أن يدعي الجنون ليخرج من عقوبة السجن. |
Aslında, Hapse girmeyi gerçekten düşünmeye başladım. | Open Subtitles | ..أتعلمين , أنا جدياً لو أخذنا بعين الإعتبار أقضي عقوبة السجن |
Eğer mazur görürseniz, büyük ihtimalle Hapse girecek biri için fazla neşelisiniz. | Open Subtitles | إذا لم تمانعي أن أسألك تبدين في روح عالية بالنسبة لشخص قد يواجه عقوبة السجن |
3 yıldan 5 yıla kadar hapis yatacağım. | Open Subtitles | يبدو أنني سأواجه عقوبة السجن من 3 إلى 5 سنوات |
hapis cezası yerine, seni 100 saat kamu hizmetiyle cezalandırıyorum. | Open Subtitles | بدلاً من عقوبة السجن أنا أحكم عليك بــ100 ساعة في خدمة المجتمع |
Ve sanırım Kalpsiz hapis yatamam ben demiş çünkü .44 silahı göğsüne dayamış ve tetiği çekmiş. | Open Subtitles | عرف أنه لن يتمكّن من تنفيذ عقوبة السجن فشهر مسدس عيار 44 صوّبه نحو صدره وضغط على الزناد |
Bu küstahlığınızın size kazandıracağı tek şey davaya baktıktan sonra mahkemeye saygısızlıktan çekeceğiniz hapis cezası olacak. | Open Subtitles | بعد كل هذه الوقاحه هي عقوبة السجن للعصيان بعد مرافعتك للقضية |
Müebbet hapis cezası var. | Open Subtitles | إنه يؤدي عقوبة السجن مدى الحياة بدون إطلاق سراح |
Ne kadar hapis cezasıyla karşı karşıya olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | ومسؤوليتك. هل تعلم مدة عقوبة السجن التي ستواجهها؟ |
3 yıl hapisten kaçmak için Mısır dışına çıkmayı başardım. | Open Subtitles | تمكنت من الخروج من مصر فراراً من عقوبة السجن ثلاث سنوات |
Galiba Adam'ın ailesinin organize suçla olan bağlantısı kardeşinin şüpheli ölümüyle birleşince hapisten kurtulma şansı azalıyor. | Open Subtitles | انا اعتقد ان عائلة ادم لها صلة بالجريمة المنظمة بالاضافة الى الشكوك المحيطة به بقتل اخيه يضر فرصة تجنب عقوبة السجن |
Anlaşma yapıp hapisten kurtulmuş ama mali kayıtlarına göre mahkeme masrafları canına okumuş ve o günden beri işsizmiş. | Open Subtitles | انه يتجنب عقوبة السجن عن طريق اتفاق لتخفيف العقوبة ولكن وفقا لمعاملاته المالية فقد أفلس بسبب التكاليف القانونية ولم يحصل على وظيفة من ذاك الوقت |
Bu, en azından Nixon'ın hapisten yırttığı döneme kadar uzanan bir akım. | Open Subtitles | هذا اتجاه يعود تاريخه على الأقل إلى وقت تجنب (نيكسن) عقوبة السجن |
Bu borsacı tipler hapisten yırtmayı iyi biliyor. | Open Subtitles | (هؤلاء الأشخاص من (وال-ستريت إنهم جيدين في تجنب عقوبة السجن |
Tutacağın avukat Hapse girmene engel olmayacak. | Open Subtitles | مُحام بإمكانكِ تحمّل أتعابه لن يُساعدكِ على تجنب عقوبة السجن. |
Maksimum cezayı alır. 25 yıldan ömür boyu Hapse kadar. | Open Subtitles | وستحصل على عقوبة السجن القصوى... من 25 عاماً إلى المُؤبّد. |
Maksimum cezayı alır. 25 yıldan ömür boyu Hapse kadar. | Open Subtitles | وستحصل على عقوبة السجن القصوى... من 25 عاماً إلى المُؤبّد. |
Öğrenmek istiyorsanız Hapse girmeden bu işten sıyrılmak istiyorsanız bir daha bana yalan söylemeyin. | Open Subtitles | اذا أردت أن تعرف واذا أردتني أن أخرجك من الفوضى التي أنت فيها وتجنب عقوبة السجن |