Başıma işe yaramaz bir taç kondurmuşlar ve elime kısır bir asa tutuşturmuşlar. | Open Subtitles | وضعن على رأسى تاجاً عاقراً وفى قبضتى وضعن صولجاناً عقيماً |
Gördüğü kanser tedavisinden bahsetti. Radyoterapi onu kısır bırakmıştı. | Open Subtitles | أخبرني بشأن علاج السرطان خاصّته، العلاج بالأشعة تركه عقيماً |
Ama senin kısır olduğunu sanıyordum Charles. | Open Subtitles | هذا رائع لكن انتظر ظننتك عقيماً |
İnan bana, kısır değilsin. | Open Subtitles | صدقنى ، إنك لست عقيماً |
Buraya gelmeden önce kısırmış. | Open Subtitles | كان عقيماً قبل مجيئه هنا |
En azından kısır değilsin. | Open Subtitles | على الأقل لست عقيماً |
Boş verin. Kocanız kısır mıydı? | Open Subtitles | لا تشغلي بالكِ زوجك كان عقيماً (لا ينجب)؟ |
- Hayır, kısır değilim! | Open Subtitles | - ! لا، لستُ عقيماً - |
Turk kısır olabilir. | Open Subtitles | -تورك) قد يكون عقيماً) |
kısır değilim. | Open Subtitles | -لست عقيماً |
Buraya gelmeden önce kısırmış. | Open Subtitles | كان عقيماً قبل مجيئه هنا |