Böyle durumlarda baskı yapmanın ters teptiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن الضغط بهذه المواقف .يعمل على إحداث نتائِج عكسيّة |
ve ekipmanlar aslında ters yöne çalışıyor. | TED | وفي الأغلب تعمل الآلات بصورة عكسيّة. |
Evet, ama bu iş ters tepmiş. | Open Subtitles | أجل، إلاّ أنّه جاء بنتائج عكسيّة عليه. |
Annesi zor bir kadın ve yıllardır Henry'e yaklaşma çabaları hep ters tepti. | Open Subtitles | امرأةٌ معقّدةٌ جدّاً. و على مرّ السنين، لم ينجم عن محاولاتها للتقرّب من (هنري) إلّا نتائجُ عكسيّة. |
Bazıları duygusal açıdan ters reaksiyonlar gösterirdi. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}كانت لبعضهم استجاباتٌ عكسيّة... من الناحية العاطفيّة. |