Birden ortadan kaybolduğunu söylediğindeki şaşkınlığımı düşün ve son birkaç fizik tedavi seansını kaçırmışsın. | Open Subtitles | تصور مفاجأتي عندما أخبرني بأنك أختفيت وفاتتك آخر جلسات علاجك الطبيعي |
Sizi tedavi edemem, ama bir meslektaşıma yönlendirebilirim. | Open Subtitles | لن أكون قادراً على علاجك بنفسي بالطبع و لكن يسعدني أن أرسلك إلى زميل لي |
Şimdi polis senin Tedavin hakkında yalan söylediğimi biliyor. | Open Subtitles | ألان البوليس يعرف أننى قد كذبت حيال علاجك |
Bu ilaçlarını senin Tedavinin bir parçasıdır , ve konuşmadiğer parçasıdır . | Open Subtitles | هذه الادويه هى جزء من برنامج علاجك و التحدث هو الجزء الاخر |
Dostum, yemeğini yemezsen, ilacını içmezsen | Open Subtitles | صديقى, إن لم تأكل طعامك وتتوقف عن تلقى علاجك |
Alma! Seni yaramaz kız. tedavine başlamışsın. | Open Subtitles | آلما يالك من فتاة شقية لقد بدأتي علاجك بالفعل |
- Bu insanlar senin tedavini finanse ediyorlar. Bu insanlar benim projemi ödüyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس سيقوموا بتحمل تكاليف علاجك ، وسيكفلوا بتمويل مشروعي |
Yani, tedavi sürecinin, bacak kadar ve eğlence için hamur yiyen insanlar tarafından mı belirlenmesini istiyorsun? | Open Subtitles | اذا ستجعل مسار علاجك بين يدي ناس طولهم ثلاث اقدام و يأكلون العجين من أجل المرح ؟ |
Tedaviniz katlanmanız gereken bir tedavi olmamalı çözmeniz gereken bir bulmaca olmalı. | Open Subtitles | علاجك لن يكون دواء تستمر عليه, بل لغز لابد أن تحله |
Mutlu yıllar, Dede, ama senin tedavi olman çok önemli. | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد ،جدي .لكن ، علاجك مهم جدا |
Tedavin boyunca sadece işe geri dönmekten bahsedip durdun. | Open Subtitles | طوال فترة علاجك كل ما تحدثت عنه هو عودتك للعمل |
Tedavin bitince oğlunu yanına alabilirsin. | Open Subtitles | عند تنتهي من علاجك يمكنك أن ترسل طلباَ لجلبة |
O senin Tedavin. Neden dışarıya çıkmasına izin verdin? | Open Subtitles | أنه مصدر علاجك, لماذا سمحتي له بالمرور من الباب؟ |
Bütün ilaçlarını almak için yemeğini yemelisin. | Open Subtitles | أنت يجب أن تأكل هذا الطعام كى تتلقى علاجك |
İlacını sandviçinle birlikte al. | Open Subtitles | يجب عليك تناول علاجك مع الشطيرة |
Bu konuyu ve diğer konuları, yarın tedavine tekrar başlayınca konuşuruz. | Open Subtitles | يمكننا مناقشة ذلك ومناقشة المشاكل الأخرى غداً عندما نتابع علاجك |
İyi haber şu, birkaç gün sonra son elektroşok tedavini göreceksin. | Open Subtitles | الخبر الجيد هوَ ستتلقى جلسَة علاجك الأخيرة بالصدمات الكهربائية بعدَ عِدَة أيام |
Ama maalesef Tedavinin en hassas noktasında gitmene izin veremem. | Open Subtitles | لكني لا أظن أني أستطيع أن أسمح لك أن تغادر الآن وأنت في هذه المرحلة الحاسمة من علاجك |
Louise, Dr. Silverman, eğer ilaç almazsan, sadece kendini tehlikeye atmaz, çevrendekilere de zararlı olursun dedi. | Open Subtitles | لويز، يقول الدكتور سيلفرمان إذا لم تأخذى علاجك أنت لست فقط تعريض نفسك، أنت تهددى جميع من حولك |
Artık tedavinizi ve testlerinizi yaptırmak için saatlerce araba sürmeye gerek yok. | TED | وليست هناك حاجة للقيادة لساعات وساعات من أجل الحصول على علاجك وتحاليلك. |
Bir ay içinde, zorunlu terapin sona eriyor. | Open Subtitles | في شهر واحد على الأكثر علاجك الإلزامي سيكون قد إنتهى |
Dinle, ben ünlü biri olacağım ve ne sana, ne de bu terapi saçmalıklarına ihtiyacım yok! | Open Subtitles | , اسمع سأكون مشهوراً بدونك و بدون علاجك النفسي السخيف |
Bu bozulmuş dünya için çözümün bu mu? | Open Subtitles | وهل هذا هو علاجك للعالم المكسور؟ |
Bu bir doku enflomanisi. Radyasyon terapine akciğerinin tepkisi. | Open Subtitles | ذلك إلتهاب الأنسجة هو ردة فعل علاجك الكيميائي |
Tedaviniz çok yoğun olmalı. İşe dönmeye hazır olduğunuzdan emin misiniz? | Open Subtitles | لابد أنّ علاجك شديد جداً، أمتأكد أنّك مستعد للعودة إلى العمل؟ |
Sadece Kurulu ilacın tek yol olduğuna ikna et. | Open Subtitles | فقط أقنع المجلس بأن علاجك هو خيارنا الوحيد |