Bahçıvanlık bana, bahçe ekmenin ve yetiştirmenin, hayatımızı şekillendirmekle aynı süreç olduğunu öğretti. | TED | البستنة علمتني أن زرع الحديقة والاعتناء بها هي نفس العملية في تكوين حياتنا. |
Annelik bana tüm duygularımızın gerekli olduğunu öğretti. | TED | ولكن الأمومة علمتني أن جميع مشاعرنا مهمة. |
- Annem bana insan ilişkileri edinmenin, yetenek kazanmak kadar önemli olduğunu öğretti. | Open Subtitles | والدتني علمتني أن تنمية العلاقات مهمٌ مثل تنمية المهارات. |
Sadece bana öğrettiğin gibi yetki protokolünü izliyorum. | Open Subtitles | ألتزم ببروتوكولات نطاق الصلاحية مثلما علمتني أن أفعل |
Ama bana öğrettiğin bir şey varsa o da umudun korkudan güçlü olduğudur. | Open Subtitles | ولكن إذا علمتني شيءً فلقد علمتني أن الإيمان أكبر من الخوف |
Çünkü bana her zaman, her şeye hazır olmamı öğretti. | Open Subtitles | وأمي علمتني أن أتأهب دومًا لأي شيء. |
Bana adil, terbiyeli ve dürüst olmamı öğretti. | Open Subtitles | علمتني أن أكون عادلا وكريما وصادقا |
Ama bana zayıf kalabilen yegane insanların haftalığı 5000 dolarlık beslenme uzmanlarına parası yeten insanlar olduğunu öğrettin! | Open Subtitles | ولكن أنت علمتني أن من بإستطاعته أن يستمر بكونه نحيفاً هم القادرين على دفع 5آلاف دولار بالأسبوع لمستشاري التغذية |
Sen de bana merhametin karşılıksız olduğunu öğrettin. | Open Subtitles | لقد علمتني أن الشفقة تُعطى مجاناً |
Etrafımızda fark ettiğimizden çok daha fazlası olduğunu öğretti. | Open Subtitles | لقد علمتني أن هناك المزيد، ولن يُدركه أي منا. |
Solak olmanın ahlâksızlık olduğunu öğretti. Uğursuz vâri. | Open Subtitles | علمتني أن اليد اليسرى خبيثة أو مشؤومة |
Aynen bana öğrettiğin gibi kendimi korudum. | Open Subtitles | لقد حميت نفسي فقط كما علمتني أن أفعل |
'Sevmenin yok etmek' olduğunu ve 'sevilmenin yok edilmek olduğunu öğrettin. | Open Subtitles | أنت علمتني أن "الحب هو تدمير، وأن يكون محبوبا هو أن تكون واحدة دمرت ". |
Bana İngiltere'nin savaş ve nefret içindeki Normanlar ve Saksonlardan büyük olduğunu öğrettin. | Open Subtitles | علمتني أن (انكلترا) أكبر من السكسون و النورمان وقتالهم وبغضهم لبعض |