Evet, şehirdeki bir çatı katındaki sanatçıdan bir paket almış kuryeyi. | Open Subtitles | أجل، عامل توصيل أخذ طرد , من فنان يسكن في علوية بوسط البلد |
Bir süre önce Bay Fielding'in şehir merkezinde bir çatı katı için hazırladığı belgeyi gördüm. | Open Subtitles | قبل فترة لقد نظرت لبعض المستندات التي قدمها السيد فيلدينغ بشأن شقة علوية منتصف المدينة |
Müşterilerinden birinin onun için kiraladığı çatı katında bulduk. | Open Subtitles | وجدناه في شقة علوية و التي استأجرها احد زبائنها لأجلها |
İki, üç, sekiz. Sağ taraftaki üst ve alt dişler kırılmış. | Open Subtitles | إثنان، ثلاثة، ثمانية أسنان علوية وسفلية في الجانب الأيمن قد تحطّمت. |
Hey Dilbert... Orta kademe bir yönetici, üst kademeye yükselirse ne olur? | Open Subtitles | ماذا تسمي من ينتقل من ادارة وسطى الى ادارة علوية ؟ |
tavan arasında olmasında diğer herkes kadar sizin de payınız var. | Open Subtitles | لقد تسببت في وضعها بالغرفة علوية كأي شخص آخر تسبب بهذا |
386 beygir gücünde, dört vitesli, üstten egzantrikli motoru var. | Open Subtitles | بقوة 386 حصانًا، ناقل الحركة على الأرضية أعمدة كامات علوية |
Papazlık, bir yıl önce çatı katlarını daireye çevirmiş. | Open Subtitles | قام الكاهن بتحويلها إلى غرفة علوية قبل نحو عام |
Buna rağmen, çatı katı satın almak istemesi ilişkilerinin sandığım kadar ciddi olmadığı anlamına gelebilir. | Open Subtitles | مع أنّ حقيقة رغبتها في شراء شقة علوية قد تعني في الواقع أنّ علاقتهما ليست جادّة بالقدر الذي تصوّرتُه |
Sinyal bir endüstriyel binanın çatı katından geliyor. Gentry ve 7. | Open Subtitles | تلقيت أشارة للتو من شقة علوية صناعية في "غينتري و 7". |
Karma kullanım, çatı katları, apartman daireleri, birkaç bin metrekarelik mağaza alanları. | Open Subtitles | متعددُ الاستخدامات , غرف علوية , شقق خاصة بضعة آلاف قدم مربع من مساحات التجزية |
Aynı bir zamanlar bir çatı katımız olması gerekirken sadece bir tane sonsuzluk havuzu bulunan villaya takılıp kalmamız gibi. | Open Subtitles | مثل تلك المرة التي كان يفترض أن نحصل على شقة علوية وعلقنا في فيلا شاطئية بحمام سباحة لا متناهي واحد فحسب |
Yedi yatak odası, sekiz banyo çatı terası da Al Fresco yemek salonuna göre düzenlendi. | Open Subtitles | 6غرف نوم، و8 حمامات شرفة علوية تؤدي إلى غرفة طعام ...والمكتبة بها |
Kaçıran kişinin üst kattaki bir pencereden eve girdiği sanılıyor. | Open Subtitles | واضح أن الخاطف دخل المنزل عبر نوافذ علوية بعد منتصف الليل بقليل |
Alt ve üst solüsyonları yüksek dozda toz ile karıştırdım. | Open Subtitles | يمكنني جمع نسخة علوية وسفلية مع تأثير أقوى حسناً؟ |
Hiçbir şey karton kutular ve üst aydınlatma kadar bir evin karakteristiği değildir. | Open Subtitles | لاشيئ يقول ان بيت مثل الصناديق الورقية وعدم وجود اضاءة علوية |
üst sol orta kesici dişe ait bir parça. | Open Subtitles | إنّها شظية من قاطعة علوية وسطى يسرى مكسورة. |
Evet, alt ve üst katta kütüphanemiz var. | Open Subtitles | نعم، إنها مكتبتنا السفلية وعندنا واحدة علوية أيضا |
tavan arasında kalabileceğin boş bir oda var. | Open Subtitles | لدينا غرفة علوية شاغرة تستطيعين المكوث فيها |
Tıpkı kumsaldaki karavanlar ya da şehirdeki tavan araları gibi. | Open Subtitles | حبّ مقطورة على الشاطئ أو وسط مدينة غرفة علوية. ذلك النوع من الشيء. |
24 supaplı, üstten dört eksantrik mili. | Open Subtitles | أربع صمامات علوية سعة 24 |
Şimdi bunu yapmalıyım. Bunu, başbakan Sir Robert Peel Downing caddesi 10 numaradan kovana kadar yaptı. ve kovarken, o günlerde şöyle denirdi: "Size iyi günler dilerim, bayım" Tasarladığı şeyler ucube gibiydi, analitik makine, size bir fikir vermek için, bu üstten görünüşü, | TED | وقد دأب على القيام بذلك إلى أن قام السير روبرت بيل، رئيس الوزراء آنذاك، بطرده من عنوان رقم 10 شارع داونينغ، وطرده آنذاك كان يعني قول، "طاب يومك سيدي." (ضحك) ما قام بتصميمه كان هذه الآلة الضخمة هنا، المحرك التحليلي. الآن، فقط لإعطائكم فكرة حول هذا، هذه نظرة علوية. |