ويكيبيديا

    "على أريكة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kanepede
        
    • kanepesinde
        
    • kanepeye
        
    • koltukta
        
    • koltuğun üzerinde
        
    • çek-yatta
        
    • kanepende
        
    • kanepesine
        
    • koltuğunda
        
    • bir kanepe
        
    Ne sanıyorsun? Tess'in kanepede uzanmış seni beklediğini falan mı yoksa... Open Subtitles ما رأيك أن تيس أنتظرك مريح على أريكة في الملابس الداخلية؟
    Benim büyük fikrim bana kanepede otururken geldi. Open Subtitles فكرتي الكبيرة جائتني وأنا جالس على أريكة فقط.
    İhtar üzerine 6 saat içinde bir ülkeyi terk etmenin ve birinin kanepesinde kalakalmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. TED أعرف كيف يبدو ترك بلدك بعد إشعار ست ساعات لينتهي بك المطاف على أريكة شخص ما.
    Şimdi sadece gelininin kanepesinde uyuyan yaşlı bir kadın o. Open Subtitles الآن هي فقط إمرأة عجوز تنام على أريكة بنتها
    İlk seansta Alex, ofise üzerinde kot pantolon ve bol salaş bir bluzla gelmişti, kendini kanepeye bırakıp ayakkabılarını çıkarmıştı ve bana, erkekler hakkındaki problemlerini konuşmak için geldiğini söylemişti. TED دخلت ألكس لجلستها الأولى و هي تلبس الجينز و قميصاً كبيراً فضفاضاً، و ارتمت على أريكة مكتبي و خلعت نعليها ثم قالت لي إنها أتت لتتحدث عن مشاكلها مع الرجال.
    Benim açımdan, koltukta boş boş oturup, bilginin ona küçük bir kutuda gelmesini bekleyen birinin, hareketsizliğinin resmini yansıtıyor. TED بالنسبة لي فإنها تستحضر صورًا سلبية عن شخص يجلس بِتَرَاخٍ على أريكة منتظرًا أن تأتي المعرفة إليه في طرد أنيق صغير.
    Yukarıdaki battaniyenin aşağıdaki koltuğun üzerinde ne işi var? Open Subtitles ماذا تفعل بطانية من الطابق العلوي على أريكة في الطابق السفلي؟
    Teneke kutularda konserve fasülye yersin, ...haftanın beş günü ofisindeki kanepede uyursun. Open Subtitles تأكل فاصوليا المعلبات وتنام على أريكة مكتبك خمس ليال في الأسبوع
    Sanırım Audrey arka odayı alabilir... ve Henry ile Sarah ortada olanı paylaşabilir ve ben de kanepede uyurum. Open Subtitles إذن أعتقد أن أودري ممكن أن تحظى بالغرفة الخلفية و هينري و سارة يتشاركوا في الوسطى و أنا سوف أنام على أريكة متحركة
    Ama şu an first class kısmında olamayız. kanepede olmamız lazım. Open Subtitles لن نكون فى الدرجة الأولى سوف نكون على أريكة
    Şimdi Bay Mutlu ile sıkışıp kaldım burda, sikilmiş bir kanepede uyuyorum.. Open Subtitles الآن أنا عالق مع العائلة السعيدة، أنام على أريكة لعينة
    Joe'ya gidemiyoruz çünkü hala evini inşa ediyor ve arkadaşının kanepesinde yatıyor. Open Subtitles كما ترى لا نستطبع الذهاب إلى منزل جو لأنه مازال يبني منزله و ينام على أريكة صديقه
    Kesinlikle eşcinsel olmayan bir müzisyen benim sevgilimin kanepesinde yatacak. Open Subtitles شاب موسيقي ليس شاذا ينام على أريكة صديقتي
    Metroda ya da birinin kanepesinde, ya da bir hastanede Mükemmel Uyku. Open Subtitles تعلمون تلك التي أتحدّث عنها، تخلد للنّوم في القطار أو على أريكة أحدهم
    Hâlâ boş yere kız kardeşimin kanepesinde uyuyor muyum? Open Subtitles هل لا زلت انام على أريكة أختي بلا سبب ظاهر ؟
    Bunu bu gece oğluma anlat onu salondaki kanepeye yatırdığın zaman. Open Subtitles هلا تقولين هذا لابني الليلة عندما تضعينه لينام على أريكة غرفة المعيشة؟
    Doldurulmak ve kanepeye oturtulmak istiyorum, bunları sağla ki... Open Subtitles ولكيّ أتأكد من ذلك ، أريدهم أن يحنطوني ويضعوني على أريكة الصالة
    Bir koltukta tek başına oturuyordun ve bir köpek başına gelmişti. Open Subtitles كنت جالس على أريكة بمفردك و هذا الكلب جاء إليك
    Ben bekâretimi bir puf koltuğun üzerinde kaybetmiştim. Open Subtitles لقد فقدت عذريتي على أريكة كيس الحبوب
    Robert ile ben aynı çek-yatta yatardık. Open Subtitles وكنت أنام مع روبرت على أريكة قابلة للفتح
    Dışarıda bir dünya sorun yaşanırken, büyük bir keyifle kanepende kıvrılıyorsun! Open Subtitles تجلس في نعمة منزلية ...معوجاً على أريكة بينما عالم من المشاكل ! يدور عند بابك
    Bana bir yer bulana kadar bir arkadaşın kanepesine kıvrılırdım. Ama hayır, bu kat değil. Open Subtitles أغفوا على أريكة رفيقتي ، تخبرهم بأنهم وجدوني في مكانٍ ما ، لكن كلا ، ليس هذا كثير
    Çünkü senin yüzünden ben de Jules'in koltuğunda şarap içemiyorum. Open Subtitles بسببك، لا أستطيع أن أشرب النبيذ على أريكة جولز أيضا
    Evet, belki de ben de uyumak için başka bir kanepe bulmalıyım. Onunla beni burada yalnız bırakmayacaksınız, değil mi? Open Subtitles نعم، ربما يجدر بي العثور على أريكة أخرى لأنام عليها أيضا. أنتم يارفاق لن تتركوني هنا وحيدا معه، أليس كذلك؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد