| Ben, ona, kızına aşık değilmişim gibi davranıyorum o da, sanki annen için, benimle düello yapmak istiyormuş gibi. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أتصرف وكأني لست واقعٌ في حب أبنته وهو يتصرف كما لو أراد أن يبارزني على أمك |
| annen için kötü olabilecek bir şeye karşı duyarlı olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون حساساً تجاه الأمور الصعبة على أمك |
| Dinle beni. Ben de senin kadar endişeleniyorum annen için. | Open Subtitles | أنصت إلي أنا قلق على أمك مثلك تماماً |
| Demin Annene, onlar için küçük bir yemek vermesini önerdim. | Open Subtitles | لقد كنت أقترح لتوى على أمك أن تقيم عشاءاً صغيراً لهما لمن ؟ |
| Şu andan itibaren, her dediğimi söylediğim an yapacaksın yoksa bunu Annene gösteririm. | Open Subtitles | إذا من الأن وصاعداً , ستفعل ما أقوله لك عندما أقوله أو أنا سأعرض هذا على أمك |
| Bana kalırsa sen, ölü annenin mezarında biten yabanturpunda bile kullanabilirsin. | Open Subtitles | يمكنّك وضع فجل حار على أمك الميتة، فلا أهتم |
| annen için üzgünüm. Ona çok benziyorsun. | Open Subtitles | أنا آسف على أمك انتِ تشبهينها جدا |
| Ayrıca annen için üzgünüm. | Open Subtitles | ليس ليعرف عمل اليوم , وأنا آسف على أمك |
| Araştırmaları oku. annen için de endişeliyim. | Open Subtitles | اقرأي البحث وأنا قلقة على أمك أيضاً |
| Yaşlı annen için fazla büyüdün. | Open Subtitles | لقد أصبحت ثقيلاً على أمك. |
| annen için de iki misli geçerli! | Open Subtitles | سيعود هذا مضاعفاً على أمك |
| Bak, annen için endişelendiğini biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أنك قلق على أمك |
| Bak, annen için endişelendiğini biliyorum. | Open Subtitles | اعلم أنك قلق على أمك |
| annen için çok üzülmüştüm. | Open Subtitles | لقد حزنت كثيرا على أمك |
| annen için de. | Open Subtitles | و على أمك |
| Benim paramla, hayır müzayedesinde Annene teklif yapmayacağını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أنه لن يزايد على أمك في المزاد الخيري بأموالي |
| Bunlara ek olarak, hatalı olduğunu biliyorsun, aksi takdirde Annene yalan söylemezdin. | Open Subtitles | إلى جانب علمكِ أنكِ مخطئة لا يجب أن تكذبى على أمك |
| Lütfen, Annene yalan söyleme, bunun nafile olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | , أرجوكى لا تكذبى على أمك . تعرفين أنه بلا جدوى |
| Beni yaralamak için Annene büyük zarar verdin. | Open Subtitles | في محاولة الإضرار بي ستتسببين بضررًا رهيبا على أمك |
| Bazen annenin yanında olmak çok zor oluyordu. | Open Subtitles | كان من الصعب على أمك التواجد بقربك بعض الأحيان |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 