| Orada en azından birkaç saat uyuyup sarkıntılığa uğramadan dişlerimi fırçalayabiliyorum. | Open Subtitles | على الأقل هناك يُمْكِنُ أَنْ أَنَامَ بِضْع ساعاتِ وأنظّفُ أسنانَي بدون أَنْ تتحرش بي جنسياً |
| - Orada en azından başında doktor vardı. | Open Subtitles | على الأقل هناك كانت تحظى برعاية الأطباء |
| Bilinç kaybı sırasında en azından iki kişinin kendinde olduğundan eminiz. | Open Subtitles | لقد قررنا أنه على الأقل هناك شخصين كانا مستيقظين خلال الإغماء |
| En azından orada korkunç bir şekilde ölmem herhâlde. | Open Subtitles | على الأقل هناك ، لن أحظـــى بميتة شنيعة |
| En azından birileri KDY'ya karşı savaşıyor. Tek problem kimsenin onların varlığından haberi olmaması. | Open Subtitles | على الأقل هناك من يقاوم قانون تسجيل المقتصّين |
| Ama... en azından iki kişi daha her iki soyla çalıştı: | Open Subtitles | ولكن.. على الأقل هناك شخصان لديهما صلاحية الدخول للسلالتين |
| Aynı yıl en azından iki kız daha. | Open Subtitles | على الأقل هناك فتاتان في سنة واحدة |
| Ateşin başına geri dönelim, En azından orada görebiliyoruz. | Open Subtitles | دعونا نذهب الى النار ... على الأقل هناك ضوء. |
| - En azından orada duvar, masa var. | Open Subtitles | على الأقل هناك لدينا جدران |
| En azından birileri bu gece iyi zaman geçirdi. | Open Subtitles | على الأقل هناك من سيستمتع بليلته |
| En azından birileri dürüst. | Open Subtitles | حسنٌ , على الأقل هناك بعض الولاء. |