Yapamadım... kahvaltıda sahanda yumurta yiyordu. | Open Subtitles | لم أستطع , لقد كان يتناول البيض المقلي على الافطار |
Senden kahvaltıda bana katılmanı istemiştim. | Open Subtitles | طلبت منك الانضمام الى على الافطار هذا هو الغداء |
Yoksa taşaklarını kesip kahvaltıda servis yaparım. | Open Subtitles | والا ربما قطعت خصيتيك وقدمتها على الافطار |
Bahse girerim kahvaltı için fıstık yağı getirmişsindir. | Open Subtitles | أنا واثقة من أنك تناولت زبدة الفستق على الافطار. |
Luke kahvaltı için ne ister bi bakayım. | Open Subtitles | ساذهب لارى مالذي يريده لوك على الافطار |
Dün gece Zeus Otel'in sahibi Başkan Choi sizi kahvaltıya davet etti. | Open Subtitles | الرئيس تشوى صاحب فندق زيوس اتصل ليله امس و أراد أن يعرف إن كنت متفرغ على الافطار |
Çünkü senin gibi pislikleri ben kahvaltıda yerim. | Open Subtitles | ولكنك اوقعت نفسك بمشكلة، فانا التهم اجزاء قذرة مثلك على الافطار. |
Gıcık, yapışkan şeyler, ama çok seviyordu, ve kahvaltıda yiyordu. | Open Subtitles | بازلاءخضراءومقرفة,لكنهيحبها, و يتناولها على الافطار |
Artık kahvaltıda domuzlu çizburger mi yiyorsun? | Open Subtitles | تتناول الآن شطيرة اللحم بالجبن على الافطار , صحيح؟ |
kahvaltıda bir kadınla tanışmış. İşlettiği başka biri. | Open Subtitles | لقد قابل امراه على الافطار وهى كانت علامه اخرى |
Bütün gece uyumadan oyun oynarlar kahvaltıda tavuk kanadı yerler ve sürekli Matrix'ten alıntı yaparlar. | Open Subtitles | يسهرون كل الليل يلعبون ألعاب فيديو يأكلون أجنحة دجاج على الافطار ويقتبسون جملاً من فيلم الماتركس بشكل دائم |
Soygun günü kahvaltıda ne yemiştiniz? | Open Subtitles | ماذا تناولت على الافطار صباح يوم السرقة؟ |
Bu sabah kahvaltıda ne yedin? ! Üniversite seviyesine çok yaklaştık. | Open Subtitles | ماذا أكلت على الافطار نحن نقترب من مستوى الجامعيين |
Çocuklarıma kahvaltıda kurabiye verdim ve bunu ben bile biliyorum. | Open Subtitles | لقد اطعمت اطفالي رقائق أهوي على الافطار حتى وانا اعلم ذلك لا. |
Bu kahvaltıda konuşabileceğimiz birçok konudan biri sadece. | Open Subtitles | حسنا . هذا احد الاشياء التى يمكننا التحدث بها على الافطار |
kahvaltıda yediğim dürüm harikaydı. | Open Subtitles | تناولي البوريتو على الافطار كان رائع جداً |
Unutma, öğretmenine kahvaltıda süt ve kurabiye yedim demek yok. | Open Subtitles | الآن تذكري، لا يمكنك اخبار كل معلميك بأن ما تناولتيه على الافطار كان بسكويت ولبن بالشيكولاتة |
- Bu sabah kahvaltıda. | Open Subtitles | منذ ان قابلتك - هذا الصباح على الافطار - |
kahvaltı için sana bir şeyler getirmiştim. | Open Subtitles | انا كنت اود اعطائه لك على الافطار |
Bu özel kahvaltı için teşekkürler anne ve baba. | Open Subtitles | شكرا على الافطار الرائع ابي وامي |
Sonra gidip kahvaltı için annemle buluşacağım. | Open Subtitles | و انا سوف اذهب لمقابلة امى على الافطار. |
Sabah kahvaltıya kalmayabileceğin gibi garip bir hisse kapıldım. | Open Subtitles | عندي احساس انك لن تكون هنا على الافطار |