Eğer İslam gerçekten de barışı istiyor olsaydı o zaman dünyanın sorunlarının vardığı nokta Batı Şeria, Afganistan, Pakistan, Irak hepsinin de başında İslami terör musallat olur muydu? | Open Subtitles | لو كان الإسلام دين يحث على السلام لماذا تكون أسوء أماكن العالم في الضفة الغربية ، أفغانستان ، باكستان، العراق |
Şimdi, dört ay sonra iki tarafın silahlı kuvvetleri de barışı sağlamaya çalışan BM'nin girişimlerine kulak tıkıyor bu yüzden Kıbrıs'taki durum hâlâ tehlikeli ve karışık. | Open Subtitles | الآن، وبعد أربعة أشهر، يواصل الطرفان تحدي محاولات الأمم المتحدة للحفاظ على السلام. |
En iyi barış gücü askerlerini Mıntıka 2'ye gönderende böyle basit bir düşünceydi. | Open Subtitles | و هو السبب نفسه الذي دفعك إلى إرسال أفضل (المحافظين على السلام) لنا إلى القطاع 2 |
Eğer ordumuz, barış gücü ve diğer kuvvetleri aşarsa, onlarla şehrin merkezinde ki Snow'un malikanesin de birleşeceğiz. | Open Subtitles | إذا استطاعت قوّاتنا تجاوز (المحافظين على السلام) و الدفاعات الأخرى فسنتجمّع في مركز المدينة أمام قصر (سنو) |
Bizim Sınıfımız Barışa. | Open Subtitles | مهمتنا تتفوّق على السلام |
Bizim Sınıfımız Barışa. | Open Subtitles | مهمتنا تتفوّق على السلام |
Diğerleri huzur ve güven konusunda endişelidir, dünyadaki istikrar konusunda. | TED | البعض الآخر قلق على السلام والأمن، والاستقرار في هذا العالم. |
Onu değil. İç huzuru nasıl buldun? | Open Subtitles | ليس هذا، كيف عثرت على السلام ؟ |
Ama yine de barışı korumak için yedim. | Open Subtitles | ولكني أكلته، للحفاظ على السلام. |
barış gücü nerede olduğumuzu şuana kadar bilmiyordu. | Open Subtitles | لم يكن (المحافظون على السلام) على علمٍ بمكاننا، الآن هم يعرفون |
Biz konuşurken, yüzlerce barış gücü buraya doğru geliyor. | Open Subtitles | بينما نتجادل هنا، المئات من (المحافظين على السلام) يتّجهون نحونا |
Bugün, barış gücü isyancılara karşı cesurca bir savunma yaparken önemli bir gelişme ile karşılaştık. | Open Subtitles | "اليوم، بينما استطاع (المحافظون على السلام) ببسالة كبح المتمرّدين" "أخذتْ قصّتنا منحى مفاجئ" |
Coop gibi gittin sandım. Hayır, biraz huzur ve sükunet istedim. | Open Subtitles | . إعتقدت أنك ذهبت مع صديقك . فقط أحاول أن أحصل على السلام و الهدوء |
Sub-Zero'yu bulmanda yardımcı olmayı kardeşlerinin intikamını almayı ve ailene olanlardan sonra huzur bulacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | سأساعدكَ بالبحث عن سوبزيرو كي تنتقم لإخوانكَ ولأضمن عثوركَ على السلام |
İç huzuru bulmuşsun gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنك عثرت على السلام الداخلي |