Babamı bu akşam yemeğe davet ettim, ve ona ne söyleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | لقد دعوت ابي على العشاء الليلة ولا أملك فكرة عما سأقول له |
Aslında bu akşam yemeğe ağabeyim gelecek. | Open Subtitles | أتعرفين, فى الواقع أخى قادم على العشاء الليلة |
Öyleyse, bu akşam yemeğine davetlisin. | Open Subtitles | حسناً, ذاك ما سيجعلك مدعواً على العشاء الليلة |
Akşam yemeğinde dinlemeyi isterim. | Open Subtitles | أفضّل سماعها على العشاء الليلة. تزوجت مجدداً. |
Fısıldaşmaları kesin yoksa kimse bu akşam yemekte sufle yiyemez. | Open Subtitles | كفى همس وإلا لا مخلوق سيتناول فطائر على العشاء الليلة |
Bu durumda akşam yemeği için ev sahipliği yapmamın mümkün olacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | بعد تفكير، لا أعتقد أنني سأكون قادرًا على إستضافتك على العشاء الليلة |
Mercedes, bu tavşanları akşamki yemek için hazırla. | Open Subtitles | ميرسيدس، أعدى هذين الأرنبين لتناولهما على العشاء الليلة |
Peki kutlamak için bu gece yemeğe çıkmamıza ne dersin? | Open Subtitles | ولكن ماذا لو دعوتك على العشاء الليلة للإحتفال |
Siz ve misafirleriniz bu gece yemekte bize eşlik etmek ister misiniz? | Open Subtitles | لقد كنت أتسائل إن كان بإمكانك و ضيوفك الإنضمام إلينا على العشاء الليلة |
Ailenin bu akşam bize yemeğe geleceğini duydum ve şimdiden ailem adına özür dilemek istedim. | Open Subtitles | سمعت ان عائلتك قادمة على العشاء الليلة وانا فقط أردت الإعتذار مقدماً لسلوك عائلتي |
Ayrıca seni bu akşam yemeğe çağırmaya geldiğim için bunu benim tarzımda bir düzine kırmızı gül olarak düşün. | Open Subtitles | إعتبريها كالورود الحمر بما انني اتيتُ لدعوتكِ على العشاء الليلة |
bu akşam yemeğe geliyor, kendin anlatabilirsin. | Open Subtitles | ستأتي على العشاء الليلة لتستطيعي إخبارها بنفسك |
bu akşam yemeğe kalarak beni şereflendirmenizi isterim. | Open Subtitles | سأتشرف إن أصبحت أنت وصديقتك ضيفتيّ على العشاء الليلة |
Debbie onlara akşam yemeğine gitmemizi rica ediyor. | Open Subtitles | تريدنا ديبي ان ناتي اليها على العشاء الليلة ؟ |
Aklım almıyor... akşam yemeğine misafirlerimiz var. | Open Subtitles | هذا غير مقبول لدينا ضيوف على العشاء الليلة |
Hepinizi akşam yemeğine davet ediyorum. | Open Subtitles | أريد دعوتكنّ جميعاً على العشاء الليلة |
Ve bu akşam başkanlık sarayındaki Akşam yemeğinde konuğum olursan onur duyarım. | Open Subtitles | وسأتشرّف بدعوتك، على العشاء الليلة في القصر الرئاسي. |
Şey, bu Akşam yemeğinde kendisine katılmanı istiyor güzel görünmek isteyebileceğini düşündü. | Open Subtitles | يريدك أن تنضمي إليه على العشاء الليلة ظنّ أنه ربما تودين الظهور بشكل جيد |
Yanıldığımı kabul edeceğim ama Akşam yemeğinde. | Open Subtitles | أولاً، مستعدة للاعتراف بذلك على العشاء الليلة |
Madem bu son şansım olacak, ...bu akşam yemekte Doğu Yıldızı'nı takacağım. | Open Subtitles | اذن بما انها المرة الأخيرة التي سأقوم بذلك سأرتدي النجم الشرقي على العشاء الليلة |
Başkan Blade bu akşam yemekte ne var? | Open Subtitles | لذا أيها الخائن ماذا لدينا على العشاء الليلة |
Neden akşam yemeği için boş mu diye sormuyorsun? | Open Subtitles | لم لا تدعينه على العشاء الليلة إن كان متفرغاً |
Dün geceki akşam yemeği için teşekkür ederim, hoştu. | Open Subtitles | شكراً على العشاء الليلة الماضية. كان لذيذاً للغاية. |
Dün akşamki yemek için teşekkür etmeye gelmiştim. | Open Subtitles | في الواقع, لقد جئت هنا لإشكركٍ على العشاء الليلة الماضية |
Bu akşamki yemek için sarımsak ve sinek. | Open Subtitles | "يرقات الفراش" بالثوم على العشاء الليلة ؟ |
Bu gece yemeğe ne dersin? | Open Subtitles | نتقابل على العشاء الليلة ؟ |
Belki bu gece yemekte ona sorarım. | Open Subtitles | ربما أسأله ما الأمر على العشاء الليلة |
Jason bu akşam bize yemeğe gelecek. | Open Subtitles | "جايسون",سوف يأتى على العشاء الليلة. |