Kıştan önce çimlerin üzerinde 30.000 kafa tutmak niyetindeyim. | Open Subtitles | قبل الشتاء أنوي الحصول على 30,000 رأس على العشب |
Kulağa eğlenceli geliyor. Evet, çimlerin üzerinde oturup, ızgara yemek. | Open Subtitles | أجل الجلوس على العشب وتناول الطعام المشوي |
Haydi, kırmızı karıncalarla dolu çimlere kalmadan gidip, birer portatif sandalye kapalım. | Open Subtitles | تعالي، لنجد كرسي عشب قبل أن نتورط بالجلوس على العشب مع النمل. |
Yardım etmezdik ama bizim çimenlerin üzerinde yığıldı kaldı. | Open Subtitles | نحن لن ساعدت، لكنه مرت بها على العشب لدينا. |
Ve işte onun kokusu, etrafa yayılmış, esintiyle çimenlerin üzerinden akıp gidiyor. | Open Subtitles | و ها هى رائحته و عطره تنساب على العشب و تختلط مع النسيم |
çimde kimyasal bir kalıntı var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن هناك بعض المواد الكيميائية على العشب |
Bahçeye işediğim için beni evden attığında asla ayılmamalıymışım. | Open Subtitles | عندما طردتيني من البيت لتبوّلي على العشب لم يكن يتوجب عليّ التوقف عن الشرب |
çimlerde uzanıp bana... bahçıvanlık konusunda biraz daha ders vermeni istiyorum. | Open Subtitles | نعم اريد ان اتمدد على العشب... وتعلمنى المزيد من امور البستنه |
Otların içinde 9 mm.'lik bir kovan buldum patron. | Open Subtitles | هنـاك غطاء رصاصة من عيار 9 ميلميترات على العشب يا رئيس |
Sanırım ılık çimenlerin üzerine çiğ düşerse, bu topu yavaşlatır. | Open Subtitles | ظنــي أن ذلك سيكوّن طبقة من الندى على العشب الدافئ الأمـر الذي سيبطئ كرتك |
Hem çimlerin üzerinde oturmayacağız. Çünkü sınıfın yarısının alerjisi var. | Open Subtitles | لن تجلس على العشب لأن نصف الصف يتحسسون منه |
İlkbahardayız, tüm öğrenciler çimlerin üzerinde çalışır. | Open Subtitles | في وقت الربيع , كل الطلاب يدرسون على العشب |
Bir tarafta çimlerin üzerinde bok oluyor. | Open Subtitles | على الجانب الأول هناك تلك التفاهة الموضوعة على العشب |
Marcus'u çimlerin üzerinde yatar buluncaya kadar, sırtından bıçaklanmış halde. | Open Subtitles | ووجدت ماركوس مرمي هناك على العشب وسكينه في ضهره |
Tamam öyleyse çimlerin üzerinde benimle dans etmek ister misin? | Open Subtitles | ... تمام، حسناً أتريدين الرقص معي على العشب ؟ ... |
Ne yapacağını biliyordum. çimlere otururdu, piposunu içerdi ve hepsi bu olurdu. | Open Subtitles | هو سوف يستقر على العشب ويدخن وهو ما سوف يفعله |
Sadece bir işarete ihtiyacı var ve çimlere inecek. | Open Subtitles | انه فقط بحاجة الى صافرة وستهبط هي على العشب |
- Görüldüğü gibi, çimenlerin üzerinde yürümek zorundaydı. - Burası olduğunu mu düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | كان عليه إذاَ المسير على العشب |
Raporu oku: Onu çimenlerin üzerinde yatarken buldum. | Open Subtitles | اقرأ التقرير وجدتها مستلقاة على العشب |
Çeviri: restlessness İyi seyirler. Küçükken çimenlerin üzerinden yatan ölü bir köpek görmüştüm. | Open Subtitles | رأيت كلباً ميتاً مستلقي على العشب عندما كنت صغيراً |
Ben Cennet Bahçesindeki çimenlerin üzerinden geçtim. | Open Subtitles | (غابريل)؟ أنا الذي مشيت على العشب في جنة عدن |
Pencereden uçmakla olamayacak kadar çok kan var çimde. | Open Subtitles | هناك دم على العشب أكثر مما تحصل عليه من الطيران خارجاَ من نافذة |
Eve geldiğimde, kara bir kedinin ön Bahçeye işediğini biliyor muydun? | Open Subtitles | تعرفين عندما وصلت إلى البيت، كانت هناك قطّة سوداء ضالّة أَخذت تتبول على العشب الأماميِ؟ |
çimlerde karınca yemi olarak uzanırken şunu düşünüyordum: "Anneme ne oldu?" | Open Subtitles | قضيت اليوم بطوله ممداً على العشب أفكر ماذا حدث لوالدتي |
Otların içinde 9 mm.'lik bir kovan buldum patron. | Open Subtitles | هنـاك غطاء رصاصة من عيار 9 ميلميترات على العشب يا رئيس |
Geceleri çimenlerin üzerine uzanınca ve parlak bir yıldıza gözlerini dikince tüm gücünle ona bakarken gökyüzüne düşmüş gibi hissedersin. | Open Subtitles | ما علينا سوى الاستلقاء على العشب ليلا... والنظر للأعلى مباشرة لأي نجم برّاق والتحديق بكل ما أوتيت من قوة |