Bana kağıdı geri uzattığında, kağıda baktığımda şok geçirdim. | TED | ولكن عندما اطلعت على الورقة التي أعادها إليَ، أصبتُ بالدهشة. |
Şiiri kuyruğundan yakalayıp, vücuduna doğru geri çekermiş, bir yandan da kağıda yazarmış. | TED | ستمسك القصيدة من ذيلها، وستقوم بسحبها عكسياً إلى جسمها بينما تكون تدوّن على الورقة. |
Çizgiyi bu kağıt üzerine kesintisiz çizmeye çalışın. | Open Subtitles | والآن حاولوا رسم ذلك الخط على الورقة بدون فردها أولاً |
Pembe kağıt üzerine kırmızı mürekkep. | Open Subtitles | الحبر الأحمر على الورقة الوردية |
Japon kâğıdında. Tanrım. | Open Subtitles | - على الورقة اليابانية , يا إلهي . |
O kâğıt parçasında çıplak çıtırlar var mı? | Open Subtitles | روس أتوجد فتيات جذابات على الورقة ؟ |
Şimdi hepinizin adınızı, adresinizi ve telefon numaranızı bir kağıda yazıp, bana iletmenizi istiyorum. | Open Subtitles | اود ان اتعرف عليكم جميعا وذلك عن طريق كتابة الاسم والعنوان بالاسفل اسمائكم و رقم هاتف العمل على الورقة وتمريرها لأمام |
kağıda bak Tammy. | Open Subtitles | نوع من كلمات المرور؟ أنظرى على الورقة .. تامي |
Grup fen çalışması Cuma gününe kadar kiminle çalışacağınıza karar verin ve bu kağıda yazın. | Open Subtitles | سيتمّ عرض المشاريع العلميّة الثنائية يوم الجمعة لذا اختاروا من تريدون العمل معه وقّعوا على الورقة كما هي |
Kalemimi ne zaman kağıda dokundursam penis şekli çizerdi. | Open Subtitles | لم اكن استطيع ان امسك القلم على الورقة بدون ان ارسم شكل قضيب |
işte, Onu bu kağıda koyuyorum ki bana geri dönesin. | Open Subtitles | خذ، لقد وضعته لك على الورقة كي تعود إليّ |
Pembe kağıt üzerine kırmızı mürekkep. | Open Subtitles | حبر أحمر على الورقة الوردية |
- Edemezdiniz. - Yalnızca şu kâğıt parçasında okudunuz. | Open Subtitles | لقد قرأته للتو على الورقة |