Şimdi O masaya Donna'yı yollayacağım. Yani Sakin ol tamam mı? | Open Subtitles | لكن عليك أن تتوقفي هم يحبونك على تلك الطاولة لذا خذي الموضوع ببساطة |
Salatayı O masaya koyabilirsin ayrıca iyi bir kız olup, bunu da oraya bırakıver. | Open Subtitles | يمكنك وضع السلطة على تلك الطاولة و كوني ملاكا و ضعي ذلك هناك أيضا |
Esas saçma olan şey, O masaya yatıp beynimi radiye ettirmek. | Open Subtitles | السخف هو الاضطجاع على تلك الطاولة. وتعريض مخّي للإشعاع |
Şimdi çantanı aç ve içindekileri Şu masaya boşalt. | Open Subtitles | الآن إفتحي حقيبتكِ وأفرغي المحتويات على تلك الطاولة. |
Bu espriyi Bu masada oturan başka bir grup için yapsaydım Yobaz olmakla suçlanırdım. | Open Subtitles | لو قلت تلك الدعابة فى وجود مجموعة آخرى و قدمتها على تلك الطاولة كانوا سيدعوننى , متعصبة |
Arkadaşını kurtarmaya çalışırken beni o masada ölüme terk ettin ! | Open Subtitles | لقد تركتينى أموت هناك على تلك الطاولة بينما كنتى تحاولين إنقاذ صديقك |
Şeyh'i O masaya oturtan bendim. | Open Subtitles | أنا الشخص الذي أحضر الشيخ ليجلس على تلك الطاولة, |
Beni O masaya yatırırlarsa, orada olmanı istiyorum. | Open Subtitles | لو كنت مستلقي على تلك الطاولة لما كنتِ هنا بجانبي |
Seni O masaya yatırırlarsa umarım benim yüzümden olmuştur. | Open Subtitles | لو كنت يوماً مستلقي على تلك الطاولة أرجوا أن أكون أنا من تسبب بذلك |
O masaya ayaklarımı koymama bile izin vermezsin. | Open Subtitles | ولا تجعلينني أضع قدمي على تلك الطاولة |
Şu masaya oturacak ve neden annene saygı duyman gerektiğini bir kağıda yazacaksın. | Open Subtitles | ستجلس على تلك الطاولة وتكتب مقال عن أسباب أهمية إحترام أمك |
Siz Şu masaya oturun. | Open Subtitles | لما لا تجلسون على تلك الطاولة يا رفاق |
Bebeğim, bana bir iyilik yap. Şu masaya bir otur. | Open Subtitles | عزيزتي ساعديني بالجلوس على تلك الطاولة |
Bu masada yatan bir içki dükkanı sahibi olduğunda eminim onu böyle suçlamıyorsunuz. | Open Subtitles | صاحب مخزن للخمور متمدّد على تلك الطاولة أعتقد أنّه لا يتلقى العناية |
2 yıl önce 20 miz beş parasız Bu masada oturuyorduk. | Open Subtitles | منذ عامين ، 20 فرد منا كانوا على تلك الطاولة |
Çok yüksek ihtimalle, bir hafta içinde yine Bu masada oturuyor olacaklar. | Open Subtitles | الأحتمالات ستكون، في غضون أسبوع سوف يجلسون على تلك الطاولة مجددًا. |
Bu yüzden seni hapiste bıraktım, kısa bir süreliğine de olsa orada ölmeyeceğini biliyordum o masada ölmediğin gibi. | Open Subtitles | لهذا تركتك في السجن كي لا اقلق بشأنك اردت ان اعرف انك لست على وشك الموت كما كنت على تلك الطاولة |
Ayrıca o masada üç kişi oturamazsın. | Open Subtitles | إضاقةِ إلى، لا يمكنكِ إجلاس ثلاثة على تلك الطاولة |
o masada birkaç gün daha geçirmeyi ve daha fazla radyasyonu umut etmek. | Open Subtitles | أملاً في الحصول على المزيد من الأيّام الأخرى للاضطـــجاع على تلك الطاولة والتعرّض لمزيد من الإشعاع. |