hayatın için bana yalvar! seni öldrümemem için bana yalvar. | Open Subtitles | توسل لي للابقاء على حياتك توسل حتى لا أقتلك |
Dövülür, tecavüze uğrar hayatın için sürekli korku duyarsın, ama ben ona... | Open Subtitles | الضرب ، الاغتصاب الخوف المستمر على حياتك ، ولكني أخبرته |
hayatın için dua ediyormuş gibi, dizlerini üstüne çök. | Open Subtitles | أجثو على ركبتيك، كما لو أنّك تتوسل للإبقاء على حياتك. |
Hayatına değer veriyorsan, o resimleri basmazsın. | Open Subtitles | لو كنتِ حريصةً على حياتك فلن تنشري هذه الصور |
Ben burada seni hayatta tutmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | . أنا الشخص الوحيد الذى يحاول الحفاظ على حياتك |
Ev hayatını bilmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج للتعرف على حياتك المنزلية |
Bir dahaki sefere Kendi hayatınla kumar oyna. | Open Subtitles | في المره القادمه عندما تقامر راهن على حياتك |
Hayatının üzerinde büyük etki yapacak bir şey. | Open Subtitles | بشيء أعتقد أنه سيكون له تأثير كبير على حياتك |
Ondan nefret ederdin. Şimdi hayatın için ona mı güveniyorsun? | Open Subtitles | أنتِ تكرهينه , والآن تثقين به على حياتك ؟ |
Ama etrafındakileri de dinliyorum, ve hayatın için kaygılandığımı konuşmaktan da korkmuyorum. | Open Subtitles | لكنّي أيضًا أنصت للعالم المحيط بك، ولا أخشى رفع صوتي طالما أخشى على حياتك. |
Sanırım şimdi dizlerinin üzerindesin, hayatın için yalvarıyorsun. | Open Subtitles | -أعتقد بأنك على ركبتيك الآن تتوسل للإبقاء على حياتك |
Eğer bir daha karımın ya da kızımın yanına yaklaşacak olursan , hayatın için korkmadan üzerinde yürüyebileceğin hiç bir sokak kalmaz bu şehirde. | Open Subtitles | لو قمتي بالإقتراب من زوجتي أو إبنتي لن يكون هنالك شارعاً واحداً في هذه المدينة تستطيعين المشي فيه بدون أن تخافي على حياتك |
Bu yüzden mi hayatın için yalvardın? | Open Subtitles | ألهذا توسلت للابقاء على حياتك ؟ |
Ne yani hayatın için ödül mü koymuş? | Open Subtitles | إذاً أكان هذا هجوماً على حياتك ؟ |
Hayatına değer veriyorsan, o resimleri basmazsın. | Open Subtitles | لو كنتِ حريصةً على حياتك |
"Hayatına değer ver", tüm bu kliniğin kurulma sebebini anlatan bir kavram. | Open Subtitles | "حافظ على حياتك" هو المبدء الذي بُنيت عليه هذه العيادة... |
"Hayatına değer ver", tüm bu kliniğin kurulma sebebini anlatan bir kavram. | Open Subtitles | "حافظ على حياتك" هو المبدء الذي بُنيت عليه هذه العيادة... |
Ağzı seninkinin üzerindeydi, çünkü seni hayatta tutmak zorundaydı. | Open Subtitles | فمه على فمك لأنه كان عليه الحفاظ على حياتك |
seni hayatta başarısızlığa mahkum ediyor, çünkü | Open Subtitles | انها تحكم على حياتك بالفشل لأنه لا يمكنك البقاء مستفيداً |
Ev hayatını bilmem lazım. | Open Subtitles | أحتاج للتعرف على حياتك المنزلية |
Bir dahakine Kendi hayatınla kumar oyna. | Open Subtitles | في المره القادمه عندما تقامر راهن على حياتك |
Hadi be, Kendi hayatınla uğraşsan da benimkini dert etmeyi bana bıraksan nasıl olur? | Open Subtitles | ايها القذر, لم لا تقلق على حياتك و تدعني أقلق على حياتي |
Hayatının üzerinde büyük etki yapacak bir şey. | Open Subtitles | بشيء أعتقد أنه سيكون له تأثير كبير على حياتك |