Sara, ne düşündüğünü bilmiyorum ama ben sadece, karısı için endişelenen bir kocayım. | Open Subtitles | سارة لا اعلم بماذا كنت تفكرني لكن لكن ما انا الى زوج قلق على زوجته |
Sara, ne düşündüğünü bilmiyorum ama ben sadece, karısı için endişelenen bir kocayım. | Open Subtitles | سارة لا اعلم بماذا كنت تفكرني لكن لكن ما انا الى زوج قلق على زوجته |
"...orada Hades'e şarkılarını söyleyip, karısı için bir anlaşma yapabilecekti. | Open Subtitles | وغنى أغانيه إلى "هاديس: إله الارض السفليه ـ الموتى" ليساوم على زوجته |
Ne çeşit bir adam kendi karısını Noel arifesinde kafasının arkasından vurur? | Open Subtitles | ...مانوع الرجل الذى يطلق النار على زوجته من الخلف فى عيد الميلاد؟ |
Ne çeşit bir adam kendi karısını Noel arifesinde kafasının arkasından vurur? | Open Subtitles | ...مانوع الرجل الذى يطلق النار على زوجته من الخلف فى عيد الميلاد؟ |
-Adam karısına karşı zalimdi. sadece Korece biliyordu.. | Open Subtitles | كان هذا الرجل قاس على زوجته ، وكان يتحدث الكورية فقط |
Carroll'un oğlunu kurtarmaya saniyeler kaldı ama karısına karşı bir hamle düzenledi. | Open Subtitles | نحن على بعد دقائق من إنقاذ ابن (كارول) وقام بحركة على زوجته السابقة؟ |
Bu olay karısının ondan ayrılmasına ne kadar etki etmiş olabilir? | Open Subtitles | ما هي احتمالات أنها ستؤثر كثيراً على زوجته فتقوم بهجره؟ هل من الممكن أن ذلك ما كان يعول عليه؟ |
Baban karısı için endişelenmek zorunda kalmayınca bir hayli rahatlamış olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن أباك ارتاح من القلق على زوجته |
karısı için bile bu kadar endişelenmemişti. | Open Subtitles | لم يكن قلقاً هكذا على زوجته |
karısı için yas tutan Jason'ı hedef almışlar, böylece kasaya girebilmişler. | Open Subtitles | هي إستهدفت (جايسون)، الذي هو حزين على زوجته حتى تتمكّن من الحصول على إذن لدخول الخزنة. |
karısı için üzüldüm. | Open Subtitles | -أشعر بالأسف على زوجته -إليوت) )! |
Henry Stoller, kocası, şöhretinin zirvesindeyken karısını vurarak öldürdü. | Open Subtitles | أية فضيحة؟ هنري ستولر، الزوج في ذروة شعبية المسلسل، أطلق الرصاص على زوجته حتى الموت |
Sadece sen değil,ölü bir polis var biri evine girdi ve karısını vurdu. | Open Subtitles | ليس عندى شرطياً ميتاً فحسب ولكن هناك من إقتحم منزله وأطلق النار على زوجته |
karısının kaybetmesinden endişe ediyormuş, o nedenle bunu ayarlamış. | Open Subtitles | وكان قلقا على زوجته خاسرة، حتى انه إعداده. |