ويكيبيديا

    "على سبيل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • mesela
        
    • örneğin
        
    • ele
        
    • olsun
        
    • yapıp
        
    • örnek
        
    • örnegin
        
    • söz gelimi
        
    mesela öğlen yemeğimde ne kadar tatlı yediğime dikkat etmeye başlayabilirim böylece. TED ربما علي مراقبة كمية الحلوى التي سأتناولها على الغذاء، على سبيل المثال.
    mesela, Marc Chagall'ın trajedisini ele alalım. 1887 yılında doğmuş bir sanatçı. TED على سبيل المثال، هنا تجدون مسار مارك شاغال، فنان ولد سنة 1887.
    Yapılması gereken basit şeyler var... örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... TED وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان.
    DW: Yani insanlar örneğin şunu bulmuştur neden görme duyumuz olduğunu farketmeden görme duyusu üzerine çalışmak bir hatadır. TED د. و. : اكتشف الناس على سبيل المثال أنّ دراسة البصر في غياب ادراك لماذا لدينا بصر هو خطأ.
    Değişiklik olsun diye yalan söylemeyi dene. Dünyanın düzeni bu. Open Subtitles جربى الكذب على سبيل التغيير إنه العملة المتداولة حول العالم
    Değişiklik yapıp kendine karşı dürüst olduğunu görmek oldukça ihya ediciydi. Open Subtitles علي الاعتراف أنك تتجدد رؤيتك صريح مع نفسك على سبيل التغيير
    Şimdi, size bir örnek vereyim: Tüm Avrupadaki inanılmaz karmaşıklıktaki göç problemi. TED على سبيل المثال: الهجرة عبر أنحاء أوروبا، والتي تعتبر مشكلة معقدة للغاية.
    örnegin bazı insanların böcekler tarafından diğerlerinden daha sık ısırıldığını farketmiş miydiniz ? TED على سبيل المثال، هل لاحظت سابقا كيف أن بعض الناس يتم قرصهم من البعوض مرات أكثر بكثير من الاخرين ؟
    mesela, zihinsel hastalıkların tüm dünyada maluliyetin önde gelen sebeplerinden biri olduğunu görüyoruz. TED نكتشف أنه على سبيل المثال، الأمراض النفسية من الأسباب الرئيسية للإعاقة حول العالم.
    mesela, tezatlıklarla mücadele etmek için, dallanan ve paralel desenler ekliyorlar. TED للتعامل مع التناقضات، على سبيل المثال، يقومون بإضافة أنماط وأنماط موازية.
    mesela beynin amigdala bölgesi düşünme, uzun süreli hafıza ve duygusal tepkimeleri kapsar. TED على سبيل المثال، تشارك اللوزة الدماغية في التفكير والذاكرة طويلة المدى والمعالجة العاطفية.
    mesela, ben Lauran'ın bilgisayarının ekran koruyucusunu Mitt Romney'nin resmi ile değiştirirdim ya da o arabamın arkasına Obama kampanya magneti koyardı. TED على سبيل المثال، أن أغيّر شاشة كمبيوتر لورين لصورة ميت رومني، أو أن تضع هي صورة مغناطيسية لحملة أوباما على ظهر سيارتي.
    örneğin Danimarkalı ressam Poul Gernes'in tasarımı olan bu hastane. TED على سبيل المثال، صمم هذا المشفى الفنان الدنماركي بول جيرنس.
    örneğin, makineyi nereye koyacaklarına karar vermek yaklaşık 3 seneyi buldu. TED على سبيل المثال، تطلب الأمر منهم 3 سنوات ليقررو مكان بنائه.
    Diyelim ki, örneğin, astım yüzünden hastaneye gidip gelen çocuklara yardım etmeye çalışalım. TED ولنقل، على سبيل المثال، لنحاول أن نساعد الأطفال الذين يرتادون المستشفى بمرض الربو
    örneğin, Beyoncé ya da ona verdiğim ismiyle Tanrıça'yı ele alın. TED خذ على سبيل المثال،المغنية بيونسيه، أو كما أسميها أنا معبودة الجماهير.
    Sahiplerinin hiçbir planı olmaz. örneğin dün geceyi ele alalım. Open Subtitles المالكين ليس عندهم خطط محددة خذ الليلة الماضية,على سبيل المثال
    Geçen haftayı ele alalım. Bir kadın annesini ziyarete gidiyor Open Subtitles نأخذ على سبيل المثال الأسبوع الماضي إمرأة ذهبت لزيارة والدتها
    Farz edelim, mesela, ilk vaka Güney Asya'da görülmüş olsun. TED لنفرض، على سبيل المثال، أن أول حالة ظهرت في جنوب آسيا.
    Şimdi, sırf eğlence olsun diye... değerlerle ilgili sohbetimize dönelim-- ailenin değerine. Open Subtitles الآن ، على سبيل التسلية لنعد للتحدث عن القيَم قيمة الأسرة
    Arada değişiklik yapıp taze meyve getirmek sizi öldürür mü? Open Subtitles لو أنكم أحضرتم بعضاً من الفاكهة الطازجة على سبيل التغيير؟
    Sormak istediğim ikinci soru ise daha basit, Diyelim ki örnek olarak vefat etmiş olan kayınpederimin ruhu ile iletişime geçmelerini istedim. TED السؤال الثاني الذي أود أن أسأل، بسيط إلى حد ما. لنفترض انني اطلب منهم الاتصال بروح حماي المتوفى ، على سبيل المثال.
    Hassas tarafini, belki kadinsi tarafini örnegin. Open Subtitles ,جانبك الرقيق ربما جانبك الأنثوي, على سبيل المثال
    söz gelimi, niçin kendimi görünmez yapıyorum? TED على سبيل المثال، لماذا أريد أن أجعل نفسي لامرئيّا؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد