mesela öğlen yemeğimde ne kadar tatlı yediğime dikkat etmeye başlayabilirim böylece. | TED | ربما علي مراقبة كمية الحلوى التي سأتناولها على الغذاء، على سبيل المثال. |
mesela, Marc Chagall'ın trajedisini ele alalım. 1887 yılında doğmuş bir sanatçı. | TED | على سبيل المثال، هنا تجدون مسار مارك شاغال، فنان ولد سنة 1887. |
Yapılması gereken basit şeyler var... örneğin hayvanın burnunu 5sn sokmak zorunda olduğu koklama deliğinde ufak bir lazerimiz var... | TED | وهناك أشياء بسيطة مثل، على سبيل المثال، ليزر صغيرة في ثقب الشم حيث يضع هذا الحيوان انفه لمدة خمس ثوان. |
DW: Yani insanlar örneğin şunu bulmuştur neden görme duyumuz olduğunu farketmeden görme duyusu üzerine çalışmak bir hatadır. | TED | د. و. : اكتشف الناس على سبيل المثال أنّ دراسة البصر في غياب ادراك لماذا لدينا بصر هو خطأ. |
Değişiklik olsun diye yalan söylemeyi dene. Dünyanın düzeni bu. | Open Subtitles | جربى الكذب على سبيل التغيير إنه العملة المتداولة حول العالم |
Değişiklik yapıp kendine karşı dürüst olduğunu görmek oldukça ihya ediciydi. | Open Subtitles | علي الاعتراف أنك تتجدد رؤيتك صريح مع نفسك على سبيل التغيير |
Şimdi, size bir örnek vereyim: Tüm Avrupadaki inanılmaz karmaşıklıktaki göç problemi. | TED | على سبيل المثال: الهجرة عبر أنحاء أوروبا، والتي تعتبر مشكلة معقدة للغاية. |
örnegin bazı insanların böcekler tarafından diğerlerinden daha sık ısırıldığını farketmiş miydiniz ? | TED | على سبيل المثال، هل لاحظت سابقا كيف أن بعض الناس يتم قرصهم من البعوض مرات أكثر بكثير من الاخرين ؟ |
mesela, zihinsel hastalıkların tüm dünyada maluliyetin önde gelen sebeplerinden biri olduğunu görüyoruz. | TED | نكتشف أنه على سبيل المثال، الأمراض النفسية من الأسباب الرئيسية للإعاقة حول العالم. |
mesela, tezatlıklarla mücadele etmek için, dallanan ve paralel desenler ekliyorlar. | TED | للتعامل مع التناقضات، على سبيل المثال، يقومون بإضافة أنماط وأنماط موازية. |
mesela beynin amigdala bölgesi düşünme, uzun süreli hafıza ve duygusal tepkimeleri kapsar. | TED | على سبيل المثال، تشارك اللوزة الدماغية في التفكير والذاكرة طويلة المدى والمعالجة العاطفية. |
mesela, ben Lauran'ın bilgisayarının ekran koruyucusunu Mitt Romney'nin resmi ile değiştirirdim ya da o arabamın arkasına Obama kampanya magneti koyardı. | TED | على سبيل المثال، أن أغيّر شاشة كمبيوتر لورين لصورة ميت رومني، أو أن تضع هي صورة مغناطيسية لحملة أوباما على ظهر سيارتي. |
örneğin Danimarkalı ressam Poul Gernes'in tasarımı olan bu hastane. | TED | على سبيل المثال، صمم هذا المشفى الفنان الدنماركي بول جيرنس. |
örneğin, makineyi nereye koyacaklarına karar vermek yaklaşık 3 seneyi buldu. | TED | على سبيل المثال، تطلب الأمر منهم 3 سنوات ليقررو مكان بنائه. |
Diyelim ki, örneğin, astım yüzünden hastaneye gidip gelen çocuklara yardım etmeye çalışalım. | TED | ولنقل، على سبيل المثال، لنحاول أن نساعد الأطفال الذين يرتادون المستشفى بمرض الربو |
örneğin, Beyoncé ya da ona verdiğim ismiyle Tanrıça'yı ele alın. | TED | خذ على سبيل المثال،المغنية بيونسيه، أو كما أسميها أنا معبودة الجماهير. |
Sahiplerinin hiçbir planı olmaz. örneğin dün geceyi ele alalım. | Open Subtitles | المالكين ليس عندهم خطط محددة خذ الليلة الماضية,على سبيل المثال |
Geçen haftayı ele alalım. Bir kadın annesini ziyarete gidiyor | Open Subtitles | نأخذ على سبيل المثال الأسبوع الماضي إمرأة ذهبت لزيارة والدتها |
Farz edelim, mesela, ilk vaka Güney Asya'da görülmüş olsun. | TED | لنفرض، على سبيل المثال، أن أول حالة ظهرت في جنوب آسيا. |
Şimdi, sırf eğlence olsun diye... değerlerle ilgili sohbetimize dönelim-- ailenin değerine. | Open Subtitles | الآن ، على سبيل التسلية لنعد للتحدث عن القيَم قيمة الأسرة |
Arada değişiklik yapıp taze meyve getirmek sizi öldürür mü? | Open Subtitles | لو أنكم أحضرتم بعضاً من الفاكهة الطازجة على سبيل التغيير؟ |
Sormak istediğim ikinci soru ise daha basit, Diyelim ki örnek olarak vefat etmiş olan kayınpederimin ruhu ile iletişime geçmelerini istedim. | TED | السؤال الثاني الذي أود أن أسأل، بسيط إلى حد ما. لنفترض انني اطلب منهم الاتصال بروح حماي المتوفى ، على سبيل المثال. |
Hassas tarafini, belki kadinsi tarafini örnegin. | Open Subtitles | ,جانبك الرقيق ربما جانبك الأنثوي, على سبيل المثال |
söz gelimi, niçin kendimi görünmez yapıyorum? | TED | على سبيل المثال، لماذا أريد أن أجعل نفسي لامرئيّا؟ |