ويكيبيديا

    "على صدره" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Göğsünde
        
    • Göğsündeki
        
    • göğsünü
        
    • göğsünün üzerinde
        
    • göğsüne
        
    Ve bunları anlatarak uzak durmak Göğsünde bir bomba sarılı olan adam Open Subtitles و إخبارهم بالإبتعاد عن طريق الرجل الذي لديه قنبلة مربوطة على صدره
    Hiçbir yara falan bulamadım, yalnızca Göğsünde tuhaf işaretler var. Open Subtitles لم أجد أي جُرح، فقط بعض العلامات الغريبة على صدره
    Kahraman oğluna bir bak. Göğsündeki şu güzel şeritlere bak. Open Subtitles أُنظر الى إبنك البطل و إلى تلك الشرائط على صدره
    Göğsündeki bunca şeritle, ben olsam işe alırdım. Open Subtitles و سيعود للعمل ,بفضل تلك الشرائط على صدره
    Ona hayır dedin ve o da göğsünü tutarak yere düştü. Open Subtitles رفضت طلبه، سقط على الأرض ووضع يده على صدره.
    Ve katilimiz göğsünün üzerinde açıklamayacak şekilde adının ve adresinin yazılı olduğu bir tişört giyiyormuş olurdu. Open Subtitles و ربما ارتدى القاتل قميصاً قصير الأكمام وبشكل غير قابل للتوضيح كُتب اسمه و عنوانه على صدره
    Göğsünde numara olmayınca tanınmıyor. Open Subtitles لايبدو بنفس الشكل عندما نضع أرقام الاعتقال على صدره
    Göğsünde dövmeyle "Operadan nefret ediyorum" yazıyor. Open Subtitles لديه وشم على صدره مكتوب فيه أنا اكره الأوبرا
    Göğsünde dövmeyle "Operadan nefret ediyorum" yazıyor. Open Subtitles لديه وشم على صدره مكتوب فيه أنا اكره الأوبرا
    Beraber televizyon seyrediyorduk, ve bir anda Göğsünde bir sıkışma oldu- geri çekilin. Open Subtitles لقد كنا فقط نشاهد التليفزيون وقد كان يضق على صدره
    Tanığın söylediğine göre sınıfa, Göğsünde bir bombayla gelmiş. Open Subtitles إستناداً إلى الشاهدة لقد جاء إلى الفصل وهناك قنبلة على صدره
    Dün, tulumba sırası bendeyken bir adam geldi Göğsünde iki demir, bir altın gamalı haç madalyası vardı tulumbanın kolunu son derece nazikçe ellerimden aldı "Bu şerefi neye borçluyum?" dedim "Şu anda pes edemeyiz." dedi "Çünkü, Ruslar son dört yıldır onlara yaptıklarımızı" "bunca mesafeye rağmen bize yapıyorlarsa" "çok yakın bir gelecekte tek bir canlı Alman kalmaz." Open Subtitles البارحة في المنبع كان دوري أتاني شاب ولديه وسام ذهبي على صدره
    Göğsündeki bu üç yuvarlak kırmızı iz, böcek ısırığı değil. Open Subtitles وهذه الدوائر الحمراء الثلاثة على صدره ليست عضات حشرات
    Göğsündeki kan lekesine bak. Kan dik olarak fışkırmaz. Open Subtitles انظر إلى بقع الدم على صدره فالدم لا يتدفق صعوداً
    En sevilen çocuk Göğsündeki mürekkebi temizlemeli. Open Subtitles هذا الولد المدلل يجب ان يذهب و يغسل الحبر من على صدره
    Göğsündeki yazıları görünce şaşırmadım. Open Subtitles ليس من المستغرب، لأنه يرتدي واحداً على صدره
    Sadece bu adamın göğsünü yağlıyordum, Eema. Open Subtitles أنا مجرد فرك النفط هذا الرجل على صدره. Eema.
    Sadece bu adamın göğsünü yağlıyordum, Eema. Open Subtitles أنا مجرد فرك النفط هذا الرجل على صدره. Eema.
    1668'de, kilise dört İllüminati bilim insanını kaçırdı ve günahlarından arındırmak için her birinin göğsünü haç sembolü ile damgaladı. Open Subtitles عام 1668 , اختطفت الكنيسة أربعة من علماء المستنيرون... ووسمت كل واحد منهم على صدره... برمزالصليب,
    Uzun boylu, kahverengi saçlı, 28 yaşında göğsünün üzerinde ufak bir kalp resmi bulunuyor. Open Subtitles ... متوسطة طول الشعر البني، سن 28، مع وشم على شكل قلب صغيرة على صدره.
    göğsüne bir madalya iliştiriyorlar. Kutlamalarla eve dönüyor. TED يعلقّون ميدالية على صدره. يعود لوطنه إلى موكب عسكري مصطف.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد