Potamak nehrine bakan "Le Donkle's"te mum ışığında küçük bir yemek planlıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت افكر بعشاء على ضوء الشموع فى لى دونكلى النظر للبوتوماك |
Bunun şöyle bir süreç olduğunu düşünme eğilimi vardır -- bilirsiniz, bu gidişle hepimiz mum ışığında yaşayacağız. | TED | وهناك هذا الميل إلى القول بأن التقدم كما تعلمون، لن أقول أن نحيا جميعًا على ضوء الشموع. |
Seninle de parkta mum ışığında yemek yedik. | Open Subtitles | حسنا لقد عملت لك عشاء على ضوء الشموع فى الحديقة |
Onunla parkta mum ışığında yemek mi yedin? | Open Subtitles | لقد عملتى له عشاء على ضوء الشموع فى الحديقة |
Yukarıdalar, mum ışığında ödevlerini yapıyorlar. | Open Subtitles | في الدور العلوي, يقومون بواجباتهم على ضوء الشموع |
Beraberce mum ışığında romantik bir akşam yemeği yediniz? | Open Subtitles | أخرجتها وتعشيتم على ضوء الشموع فى رومانسيه؟ |
Yani, genel olarak benim bir adamla oturup mum ışığında şaraplarımızı yudumlarken oturuyor olmamdan hoşlanacağını sanmıyorum zaten endişelenecek bir şey olmadığını hemen anlar, yani... | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يحب مبدأ أني أجلس مع رجل و اشرب نبيذ على ضوء الشموع ولكنه سيدرك بسرعة أنه لا يوجد ما يقلق بشأنه |
Bu gece sadece biraz vakit geçirip, mum ışığında fondü yiyeceğim. | Open Subtitles | لا ,الحفلة غدا ليلاً الليلة ,أنا فقط أتسلى ,آكل الفوندو على ضوء الشموع |
Yardımı olur mu bilmem, ama ben ve birkaç öğrenci daha gece mum ışığında anma yapacağız. | Open Subtitles | لا اعلم اذا كان هذا سيساعد لكن أنا و بعض التلامذة الآخرين سنقيم سهرة على الجنازة على ضوء الشموع |
Daha önce mum ışığında yemiştim ama ateşböceği ışığında ilk oldu. | Open Subtitles | أكلتُ على ضوء الشموع سابقاً، لكن ليس على ضوء اليراعات من قبل |
Yağmurda yürümek göl kenarında piknik yapmak, mum ışığında çıplak dans etmek... | Open Subtitles | . المشي بالمطر, رحلات الى البحير, الرقص عاريتان على ضوء الشموع. |
Ve arkadaşlarınız, romantik mum ışığında ve Bay doğru ile yemek mi yiyorlar? | Open Subtitles | "بينما أصدقائكِ في عشاء رومانسي على ضوء الشموع الخافت" مع السيّد. "العاشق" الآن؟ |
İki yetişkin adam mum ışığında yemek yiyip doğum günü mü kutlayacak? | Open Subtitles | رجلان بالغـان يتنــــاولان وجبة على ضوء الشموع للاحتفال بعيد ميلاد؟ |
- Seyahat planlarına bakarsak otele dönüp mum ışığında romantik yemek yiyeceklermiş, ama dönmemişler. | Open Subtitles | لو ذهبنا على خط السير المرسوم من قبلهم كان المفروض أن يعودوا الى الفندق من أجل عشاء رومانسي على ضوء الشموع |
Sahilde mum ışığında romantik akşam yemeği yiyeceklermiş. | Open Subtitles | كانوا يخططون لجلسة رومانسية عشاء على ضوء الشموع في شاطئ الفندق |
Senin gibi bir yakışıklıyla mum ışığında yemek yiyecek her genç kız şanslıdır. | Open Subtitles | أي شابة ستكون محظوظة لقضاء ليلة في عشاء على ضوء الشموع وتحدّق في وجهك الوسيم. |
Sonra yemek yedik mum ışığında, amcası da vardı.. | Open Subtitles | ثم تعشينا على ضوء الشموع .مععمها. |
mum ışığında bir akşam yemeği, kumsala karşı bir avluda sadece ikimiz yalınayak sahilde dolaşırız. | Open Subtitles | عشاء جميل على ضوء الشموع في نزهة على طول الشاطئ... ... فقط نحن الاثنان... |
Baş başa oturup mum ışığında birbirimize bakmamız gerekirken tutup annemi çağırmış. | Open Subtitles | من المفترض أن نتأمل في بعضنا ! على ضوء الشموع .. |
18 yıl boyunca mum ışığında yemekler, evin bahçesinde futbol oynamalar komidinin yeri hakkındaki tartışmalar, kızının doğumunu görmek ve J.J'nin doğuşu... | Open Subtitles | 18عاما من العشاء على ضوء الشموع كرة القدم في الفناء الخلفي المجادلات... |