Ama en iyi casus annesin! kendin gibi olmana bayılıyorum. | Open Subtitles | و افضل والدة للاطفال الجواسيس احبك عندما تكونين على طبيعتك |
- Aynen böyle. kendin ol yeter. Tüm gösteri boyunca yanında olacağım. | Open Subtitles | تماما , فقط تصرفي على طبيعتك , وانا سأكون موجود طوال الوقت |
kendin gibi olmak zorundaydın sanki... değil mi, seni ahmak? | Open Subtitles | ،كان عليك التصرّف على طبيعتك فحسب أليس كذلك أيّها الأبله؟ |
Kendinde değilsin. Kalbim birden göğsümü yumruklamaya başladı sanki! | Open Subtitles | أنت لست على طبيعتك قلبي يضرب في صدري فجأة |
Belki kafatasın kırılmıştır ve Kendinde değilsindir. | Open Subtitles | ربما يكون السبب أنه لديكَ جمجمة متصدّعة ولستَ على طبيعتك |
Sana içtenlikle söylüyorum, kendin ol. | Open Subtitles | أنا أطلب منك بكل صراحة أن تكونى على طبيعتك. |
- Donnie. - Evet? - Oraya vardigimizda kendin gibi davranmamaya çalis, olur mu? | Open Subtitles | دوني حين نصل لهناك حاول ألا تتصرف على طبيعتك |
Tatlım, birçok arkadaşın olacaktır. Tek yapman gereken kendin olman. | Open Subtitles | عزيزتي ، ستكسبين الكثير من الأصدقاء، ليس عليك إلا التصرف على طبيعتك |
- Donnie. - Evet? - Oraya vardigimizda kendin gibi davranmamaya calis, olur mu? | Open Subtitles | دوني حين نصل لهناك حاول ألا تتصرف على طبيعتك |
Rolü aldın ve onu kendin gibi oynadın. | Open Subtitles | أنت أخذت الدور و أديتيه على طبيعتك حقاً؟ |
-Artık bizim evimiz. kendin ol. | Open Subtitles | إنه منزلنا الآن, اريد منك ان تتصرف على طبيعتك |
Daha az katı olmaya çalışıyorum ve kendin olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا احاول ان اقلل التذمر وأنا اريد منك ان تتصرف على طبيعتك بالمنزل فعلاً |
Tatlım, sen de popüler olabilirsin. Sadece kendin olmalısın. | Open Subtitles | يمكنك أن تصبحي شهيرة , عليك فقط أن تكوني على طبيعتك |
Yalnızca kendin olmaya çalış. | Open Subtitles | فقط حاول أن تكون على طبيعتك المرحة المعتادة |
Günün birinde yalan söylemeyi bırakacak ve kendin olacaksın. | Open Subtitles | أتعرفين ؟ ، يوماً ما ستتوقفين عن الكذب و تكونين على طبيعتك و حسب |
Yani diyorum ki en kısa zamanda yine kendin olman gerekecek. | Open Subtitles | أعني أنك ستتصرف على طبيعتك عاجلا ً أم آجلا ً |
Elimde olmadan, son birkaç gündür Kendinde olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اساعد لكنني لاحظت لم تكن على طبيعتك خلال الايام القليلة الماضية |
Kendinde değilken bile doğru şeyi yapıyorsun. | Open Subtitles | حتى وان لم تكن على طبيعتك فأنت تفعل الشيء الصحيح |
Son zamanlarda Kendinde değilsin. | Open Subtitles | إنّك لست على طبيعتك مؤخّرًا، والآن تجوبين معتدية على ذاك الرجل؟ |
Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptın sen ama şu an Kendinde değilsin ve bir sabırsız daha istemiyorum. | Open Subtitles | مهلاً، لقد فعلت ما تحتم عليك، ولكنك لست على طبيعتك الآن ولكن لا يمكنني أن أكون هنا ومعي شخص ميؤوس منه |
O şeyleri yaptığında Kendinde değildin. | Open Subtitles | لم تكن على طبيعتك عندما أجرمت تلك الفظائع |
Bu yüzden kendin gibi davranmıyorsun. | Open Subtitles | هذا سبب أنك لا تتصرف على طبيعتك |