ويكيبيديا

    "على علاقة مع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilişkin
        
    • ile bir ilişkisi
        
    • ilişkim
        
    • yatıyor
        
    • yatıyordu
        
    • ilişki yaşadığını
        
    Hocanla ilişkin var! "Batı İnsanının Modern Bunalımları" dersini veren adamla. Open Subtitles كنتِ على علاقة مع أستاذك في الكلية ذلك الغبي الذي يدرس المادة غيرالمقبولة منطقياً الأزمة المعاصرة عند الرجل الغربي
    Abigail, senin Warrenla bir ilişkin var mıydı, veya Mavi Balık'ın Yurttaş 14 ile bir ilişkisi var mıydı? Open Subtitles يا أبيجلي على علاقة مع وارن جرينجر أو هل كانت مينو الزرقاء على علاقة مع المواطن 14؟
    Ayrıca oldukça eminim ki önce Modigliani, daha sonra Braque ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles أنا متأكد أنها كانت على علاقة مع مودجلاني
    Sanırım adı Trudy olan bir kadınla bir ilişkim vardı. Open Subtitles اعتقد كنت على علاقة مع امرأة اسمها ترودي
    Graham Legiere'yle yatıyor muydunuz? Open Subtitles هل كنت على علاقة مع جراهام ليجيري؟
    Babam rozet delisiyle mi yatıyordu? Open Subtitles إذن أبي كان على علاقة مع أحد الفتيات المعجبات بالشرطة؟
    Karakterin nişanlısının gözünün önünde bir ilişki yaşadığını görememiş olması pek inandırıcı değil. Open Subtitles بأن يشك بطل الرواية في خطيبته لأنها على علاقة مع شخص آخر وهو يراها أمام أعينه
    Beni dinle. Onunla bir ilişkin vardı ve o kız bunun kanıtı. Open Subtitles أنظر إلى نفسك لقد كنت على علاقة مع تلك الفتاة
    Bir ilişkin ya da, bir partnerin var mı? Open Subtitles هل أنتِ على علاقة مع أحد، هل لديكِ شريك؟
    Ve lütfen, Tanrı aşkına kuzenimle ilişkin olmadığını söyle. Open Subtitles وارجوك محبة في الله قولي لي بان لست على علاقة مع ابن عمي
    Sahiden Gregg Allman ile bir ilişkin oldu mu? Open Subtitles هل أنتِ حقاً كنتِ على علاقة مع غريغ المان ؟
    - Bay Donovan'ın Sully ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles السيد دونوفان كان على علاقة مع سلي
    - Bay Donovan'ın Sully ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles السيد دونوفان كان على علاقة مع سلي
    Prensesin kişisel koruması ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles الاميرة كانت على علاقة مع حارسها الشخصي
    Hill'de genç bir elemanken patronumla ilişkim vardı. Open Subtitles عندما كنت موظفة شابة في مبنى البرلمان كنت على علاقة مع الرجل الذي كنت أعمل لديه
    Stathis'le yatıyor musun? Open Subtitles هل أنتِ على علاقة مع ستاتيس ؟
    Karımla yatıyordu, bundan emindim, ama ne zamandan beri karımı tanıdığını bilmiyordum. Open Subtitles لقد كان على علاقة مع زوجتي، لقد كنت متأكد من ذلك لكني لم أعرف طول المدة التي عرفها فيها
    Elimde Serena Van Der Woodsen'ın profesörüyle bir ilişki yaşadığını gösteren bir kanıt var. Open Subtitles "لدي إثبات أن "سيرينا فان ديرودسن على علاقة مع أستاذها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد