"على فرصة ثانية" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ikinci bir şans
• ikinci bir şansı
• İkinci bir şansım
• bir şans için
• ikinci bir şansın
• İkinci bir şansımız
• ikinci şansı vermeme
• bir şansa kavuşmak

Bazen ikinci bir şans yakalanmaz. Hayaletler artık beni rahat bıraksın.
عادةَ , لا يحصل المرء على فرصة ثانية أريد أن تتوقف مطاردة الأشباح لى

İkimiz de ikinci bir şans için ihtiyatlıca iyimser olmalıyız.
لكن أظن أن كلانا يجب أن يتفائل بحذر من فرصة حصولنا على فرصة ثانية

Benim gibi bir adamın, nasıl, ikinci bir şansı olabileceğine inanmaya başladım.
بدأت فى الإعتقاد أن شخصاً مثلى قد يمكنه الحصول على فرصة ثانية

Benim hiç ikinci bir şansım olmaz. Bu sefer ne oldu?
لا أحصل على فرصة ثانية مطلقاً فما الذي حصل هذه المرة؟

Bugünlerde herkese ikinci bir şans verilmediğini biliyorum.
أعرف أن في هذه الأيام ليس الجميع يحصل على فرصة ثانية

Tam anlamıyla ikinci bir şans elde ettiğimden emin olmak istedim.
أردت أن أتأكد أنني أحصل على فرصة ثانية أكيدة

Ya da ikinci bir şans elde edecek kadar şanslıyımdır?
أو.. ربما أنا محظوظ بما يكفي لكي أحصل على فرصة ثانية

Bekle, dostum. Adamım, hayatımda ikinci bir şans yakaladım.
إنتظر يا صاحّ؛ يارجل لقد حصلتُ على فرصة ثانية في الحياة

Çok şey yaşadınız ama elinizde ikinci bir şans var.
لقد مررتم بالكثير، لكنكم حصلتم على فرصة ثانية

Ben buraya geliyorsam kimsenin ikinci bir şansı olamaz.
من أين آتيت, لا شيء يحصل على فرصة ثانية.

Arkadaşların senin ikinci bir şansı değerlendirmeni istiyorlar.
أصدقاؤك يريدون أن يروك وأنت تحصل على فرصة ثانية

Fark etmez. İkinizin de ikinci bir şansı var.
لا يهم كلاكما حصل على فرصة ثانية

Keşke ikinci bir şansım olsaydı.
أتمنى لو كان هناك طريقة لكي أحصل على فرصة ثانية

Ama sonra ikinci bir şansım oldu tıpkı senin olduğu gibi.
لكني حصلت على فرصة ثانية ... مثلك أنتِ ...

Ben de Amerikan İstihbaratı'yla bildiklerimi ikinci bir şans için takas etmek üzere bir anlaşma yaptım.
حتى ضرب I صفقة مع الاستخبارات الأمريكية ليتداول ما كنت أعرف للحصول على فرصة ثانية. هل انشق.

Hayatta ikinci bir şansın olsun ve sen ne yaparsın?
تحصل على فرصة ثانية في الحياة، و ماذا تفعل ؟

Bir an önce gitmeliyiz. İkinci bir şansımız olmayabilir.
لابد أن نذهب ربما لا نحصل على فرصة ثانية

Belki de bana, herkesin böyle bir şansı varken ikinci şansı vermeme hatasını yapmanızın sebebi budur ama, efendim, bu bir hata çünkü ben mükemmelim.
ربما هذا هو سبب اقترافك لغلطة عدم التفكير أني أستحق فرصة ثانية , بينما حصل الجميع هنا على فرصة ثانية لكن يا سيدي، هذه غلطة لأني ممتاز