Kumadam, Engerek Üssü. İçlerinden geçin, bir şeyler yapın. Bunun için eğitildiniz. | Open Subtitles | ساندمان لا آبه إن اصطدمتما بهذا الوغد, تدربتما على فعل هذا |
Eğer bu adam benim neşterimin altında ölürse Richard bana yardım et, çünkü ülkedeki bütün gazetecilere Bunun için bana baskı yaptığını anlatacağım. | Open Subtitles | , (لو ان هذا الرجل مات أثناء الجراحة يا (ريتشارد , فاني أقسم لك أني سأعلم كل صحفي كيف أنك أصررت على فعل هذا |
Bunun için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على فعل هذا |
Memnun oldum. Bu iş için biraz ufak sayılmaz mısın? | Open Subtitles | تشرفت بمعرفتك أنت صغيرة على فعل هذا ، أليس كذلك ؟ |
Kardeşim bana bunu yaptırtma. | Open Subtitles | يا أخي , لا تجبرني على فعل هذا |
Evet , ben satmak için teklif çok yaşadım , ama ben sadece bunu yapmak için kendimi getiremiyor . | Open Subtitles | حسنا, لقد اتت لى الكثير من الفرص للتخلص منها لكننى لم استطيع اجبار نفسى على فعل هذا |
Bunun için size teşekkür ederim çocuklar. | Open Subtitles | شكراً لكم على فعل هذا يا رفاق |
Ve Bunun için kınandılarda. | Open Subtitles | وهم وبخوا على فعل هذا. |
Bunun için çok geç kaldık. | Open Subtitles | لقد تأخرنا كثيرًا على فعل هذا |
Bunun için çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً على فعل هذا |
Bunun için çok yaşlıyım hem. | Open Subtitles | وأنا كبيرة السن على فعل هذا. |
Bunun için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف على فعل هذا. |
Kıskançlıkla vaktini harcama Sheldon, Bunun için fazla zekisin. | Open Subtitles | لا تضيع وقتك بالغيرة (كما ترى يا (شيلدون فأنت عبقري على فعل هذا |
- Bunun için artık çok yaşlıyız. | Open Subtitles | (روافو)، يشيخ بنا العمر على فعل هذا. |
Bu iş için son dakikada anlaşmış olmamıza sevindim dostum. | Open Subtitles | اننى سعيد انك وافقت على فعل هذا فى الدقائق الاخيرة ي رجل |
Bu iş için gayet güzel bir gün. | Open Subtitles | إنه يوم جميل على فعل هذا اليس كذلك؟ |
Bana bunu yaptırtma Michael. | Open Subtitles | لا تُجبرنى على فعل هذا يا مايكل |
Bana bunu yaptırtma. | Open Subtitles | لا تجبرني على فعل هذا |
- Lütfen bana bunu yaptırtma. | Open Subtitles | -أرجوك لاتجبرني على فعل هذا. |
Kadın bunu yapmak için eski bir kurt, sanırım. | Open Subtitles | لابد أنها عجوز شجاعة لإقدامِها على فعل هذا ، لكن... |