Karısını 4 kere zorla ameliyat ettirmiş bir adamın davası üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعملُ على قضيّة حيث يُجبِر الزّوج زوجته على القِيام بأربعة عمليّأت شدّ البطن |
Kaçırılma davası üzerinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | العمل على قضيّة إختطاف. |
Sen bir dava üzerinde çalışırken oluşturduğun kişi. Hey. Endişelenecek bir şey yok. | Open Subtitles | الشخص الذي تتحوّلين إليه عندما تعملين على قضيّة لا يوجدُ شيء يدعو للقلق |
Çete ile bağlantısı çıkabilecek bir dosya üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | إنّي أعمل على قضيّة قد تضمّ أفراد عصابات. |
Çok gizli bir davada CIA'in ajanıydı. | Open Subtitles | كان عميلاً بالإستخبارات على قضيّة سرّية تماماً. |
Yani burada, gerçeklikte, Bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | إذًا تعمل على قضيّة هنا في الواقع وفجأة، تعمل على أخرى هناك في حلمك |
Ben Annalise için bir davayı araştırıyordum. Sam geldi. | Open Subtitles | أعمل على قضيّة لـ(آناليس)، قدم (سام) إلى المنزل |
Sen ve Molk, Sarah Tran dosyasına bakacaksınız. | Open Subtitles | ــ نعم أنت و "مولك" ستعملان على قضيّة "سارة تران"ـ |
Deri yüzücü davasında fazla mesai yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بالعمل لساعات إضافيّة على قضيّة السالخ |
Çok önemli bir kapkaç vakası üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل على قضيّة نشل حقيبة هامّة جدًا |
Geçen sene Üçlemeci Katil dosyası üzerinde çalışıyorduk. | Open Subtitles | كنّا نعمل على قضيّة القاتل الثلاثي السفاح في العام الماضي. |
Bunu bana bırakmalısın, Roy. İzin ver annemin davası üzerinde çalışayım. | Open Subtitles | عليكَ أن تسمح لي بفعل هذا (روي) اسمح لي أن أعود وأعمل على قضيّة أمّي |
Bir cinayet davası üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | نعم، هوَ يعمل على قضيّة قتل، |
Bunun için savcılıktaki memurla görüşmeniz gerekiyor ancak şu an başka bir dava üzerinde çalışıyorlar. | Open Subtitles | ستحتاج لطلب ذلك من المُحققة بأسباب الوفيات، وهي تعمل على قضيّة أخرى. |
Bu sabah itibariyle, bu iki ekip başka bir dava üzerinde birlikte çalışmaya başladı. | Open Subtitles | بمُجرّد حلول هذا الصباح، هذين الفريقين بدءآ العمل على قضيّة أخرى معاً. |
Biliyorum ama bir dosya üzerinde çalıştığını sanıyor ve kendini öldürtecek. O yüzden nazik davran. | Open Subtitles | أعلم، لكنّه يعتقد أنّه يعمل على قضيّة وسيُعرّض نفسه للقتل، لذا العب بلطف. |
Bizden ,bir yıldır bir dosya üzerinde çalıştığına, ve sonra şanslı bir cumartesi gecesi, mükemmel polisi oynadığına inanmamızı mı bekliyorsun? | Open Subtitles | واصل من غير إنقطاع. تتوقع منا أن نصدّق أنّك عملت على قضيّة لسنواتٍ، وبعد ذلك في ذات ليلة سبتٍ محظوظة، يحدث أنّك إلتففت على عمليّة مثاليّة؟ |
Duyduğuma göre siz muhabbet kuşları sonunda bir davada beraber çalışmışsınız. | Open Subtitles | سمعت بأن اثنان من طيور الحبّ عملا معاً على قضيّة |
Bir olay üzerinde çalışıyor gibiler. | Open Subtitles | يبدو أنّهم بدأوا العمل على قضيّة ما. |
Ben Annalise için bir davayı araştırıyordum. Sam geldi. | Open Subtitles | أعمل على قضيّة لـ(آناليس)، قدم (سام) إلى المنزل |