Lawrence solo klavyede | Open Subtitles | عزف منفرد للورانس على لوحة المفاتيح الرئيسية إنطلق |
Fareyi tutun. Bir göz ekranda, diğeri ise klavyede. | Open Subtitles | امسك الفارة وعين على الشاشة وعين على لوحة المفاتيح |
Bir sürü teknik malzeme, bir sürü havalı donanımlar plazma TV, klavyede lojistik yazan bir adam. | Open Subtitles | الكثير من الدعم التقني, الكثير من الأجهزه الرائعه, وتلفاز, ربما شخص ما على لوحة المفاتيح يطبع بعض المُهِمات. |
Kesinlikle çalışıyor ama klavyesinde spagetti var. | Open Subtitles | وهو يعمل بشكل جيد ، ولكن لدي معكرونة على لوحة المفاتيح |
Kalabi'nin klavyesinde patlayıcı kalıntısı vardı. | Open Subtitles | كان لدى (كلابي) بقايا متفجرة على لوحة المفاتيح |
Koca bir havayolu şirketinin sekteye uğraması klavyede birkaç tuşa bakar. | Open Subtitles | بضع ضربات على لوحة المفاتيح ويمكنهم أن يوقفوا عمل شركة خطوط جوية تماماً |
Standart bir klavyede, sadece sol elle tuşlara bakmadan 3000'in üzerinde kelime yazılabilir. | Open Subtitles | على لوحة المفاتيح القياسية هنالك أكثر من 3 الاف كلمة... يكمن طباعتها بإستخدام اليد اليسرى لوحدها |
klavyede parmaklarını görebiliyorum. | Open Subtitles | أستطيع رؤية أصابعه على لوحة المفاتيح. |
klavyede. | Open Subtitles | على لوحة المفاتيح |
Parmaklar klavyede. | Open Subtitles | أيدي على لوحة المفاتيح. |
klavyede! | Open Subtitles | على لوحة المفاتيح |