Öyle günde 18 saat kıçını yaya yaya tırda oturmaya benzemez. | Open Subtitles | ليس الجلوس على مؤخرتك في شاحنة لمدة 18 ساعة في اليوم |
Hem geç geliyorlar, hem aptalca sorular soruyorlar, sonra da partnerimin kıçını nişan alıyorlar. | Open Subtitles | في البداية يظهر هؤلاء الشباب متأخرين ثم يسألون أسئلة غبية ثم يطلقون على مؤخرتك إنهم يغضبونني |
Eğer arkadaş istersen, belki bana uğrayabilir ve benim evimde kıçının üstüne oturabilirsin. | Open Subtitles | إذا أردتي بعض الرفقة ربما يمكنك المجئ إلى شقتي والجلوس على مؤخرتك هناك |
Eğer arkadaş istersen, belki bana uğrayabilir ve benim evimde kıçının üstüne oturabilirsin. | Open Subtitles | إذا أردتي بعض الرفقة ربما يمكنك المجئ إلى شقتي والجلوس على مؤخرتك هناك |
Ne olmuş uyuzsan, iğrençsen ve kıçında tuhaf bir kızarıklık varsa? | Open Subtitles | فماذا لو كنت مقرف ومقزز وهناك طفح جلدي غريب على مؤخرتك |
Kutuları getirecektir Çünkü hiçbir şey kıçının üzerine yatarken. | Open Subtitles | لأن صناديق سوف تجلب لك لا شيء عندما كنت مستلقيا على مؤخرتك. |
Sorun seksi olmaman değil. kıçının üstünde tepinmeyi çok isterdim. | Open Subtitles | انه ليس لانكِ لست مثيره احب ان احصل على مؤخرتك |
Kendi götüne iddiaya girebilirsin ki, bulmuşlardır ve asla rapor etmemişlerdir. | Open Subtitles | اراهنك على مؤخرتك بان رجال الشرطة وجدتها ولم تقدم تقرير أبدا. |
"hoşbir akşam yemeği" dizlerinde halı pişiğine ve Poponda ısırık izine engel olmaz. | Open Subtitles | لا يمنع بالضرورة احتراق السجادة.. وعلامة عض على مؤخرتك |
Hemen CD'yi göster... yoksa silahla kıçını delik deşik ederim! | Open Subtitles | أو سأطلق على مؤخرتك السوداء، أيها الصعلوق |
Neden yetişkin bir olarak kıçını tekmelemeden... gidip bir kaç ot çeken genci enselemiyorsun | Open Subtitles | والان لما لا تذهب وتمسك بعض من مدخنين المراهقين قبل ان اعطيك ركله شخص بالغ على مؤخرتك |
kıçını oturan, son 20 yılda ne yapıyor? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل هنا لعشرين سنة جالساً على مؤخرتك ؟ |
Ayakkabının altında çivi de olsa ya da kıçını sıkıyor olsan bile bunları yemem. | Open Subtitles | لذا فانا أعلم كل الخدع .. إما لديك مسمار فى حذائك أو أنك تضغط على مؤخرتك |
Neden yetişkin bir olarak kıçını tekmelemeden... gidip bir kaç ot çeken genci enselemiyorsun | Open Subtitles | والان لما لا تذهب وتمسك بعض من مدخنين المراهقين قبل ان اعطيك ركله شخص بالغ على مؤخرتك |
Onunla konuşacaksın, yoksa seni kıçının üstüne oturturum. | Open Subtitles | ستتحدث معها، وإلا سأركلك على مؤخرتك يا صديقي |
Öyleyse senin oradan düşüp kıçının üstüne oturman için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | اذا أنا لا أستطيع الانتظار ختى أراك تسقط و تهبط على مؤخرتك. |
Peki o zaman, kıçının üstüne otur ve çeneni kapat. | Open Subtitles | إذاً, أجلسي على مؤخرتك و أصمتي أيتها اللعينة. |
Ve hâlâ ayakta mısın? Şimdiye seni, kıçının üstüne oturtmuş olması gerekmez miydi? | Open Subtitles | ومازلت تقف على قدميك الا يجب ان اضربك على مؤخرتك الآن |
Sana bildiğimiz gibi mi sarılıyordu, yoksa ellerini kıçında mıydı? | Open Subtitles | حسنا ، هل كان يحضنك ؟ أم كانت يديه على مؤخرتك ؟ |
Buradaysa sen kıçının üzerine oturmuş bir kadınla -beni yanlış anlama, H.I.- iyi bir kadınla, ama sıradan birini isteyen bir kadınla evcilik oynuyorsun. | Open Subtitles | وها أنت ذا ...تجلس على مؤخرتك --تدعى أنك تملك أسرة --لا تفهمنى خطأ ...مع أمراة جيدة |
Sen şisko kıçının üstünde oturmaktan başka birşey yapmak zorunda değilsin. Ama önce ben ve küçük bebek eski günleri yeniden yaşayacağız. Kahretsin Mick! | Open Subtitles | و لن تضطر لفعل شيئ سوى الجلوس على مؤخرتك السمينه اللعنه,ميك,لم تذكر شيئاً عن قتل الرئيس |
Sen bilirsin al bunu ve götüne sok tamam mı? | Open Subtitles | أتعلم ، فقط خذها وضعها على مؤخرتك ، حسناً؟ |
Poponda Bakire Meryem'i gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت مريم العذراء على مؤخرتك. |