Bir şey söyleyeyim, şap diye Kıçının üstüne oturmaktan iyidir. | Open Subtitles | سأخبرك بشيء واحد هذا أفضل من أن يقع المرء على مؤخرته |
Kıçının üstüne oturup bir şey yapmamayı sever. | Open Subtitles | إنّه يحُب أن يجلس على مؤخرته ولا يفعل شيئاً |
Ve ayrıca kıçının üzerinde oturan tam zamanlı kasiyerimizin bulunduğu bir numaralı kasada hiç sıranın olmadığını fark edeceksinizdir. | Open Subtitles | ولا تذهبوا عند المخرج رقم واحد حيث أن عاملنا هناك يجلس على مؤخرته |
Ona o beyaz kıçının üzerinde oturup onu kurtarmamı beklemesi şansını veriyorum. | Open Subtitles | سامنحه فرصة كى يجلس على مؤخرته وينتظرنى كى أدخل لإنقاذه |
O ise koca kıçının üstünde oturup insanları yargılayacak. | Open Subtitles | وهو يجلس على مؤخرته السمينة ..ويحاكم الناس |
O ise koca kıçının üstünde oturup insanları yargılayacak. | Open Subtitles | وهو يجلس على مؤخرته السمينة ..ويحاكم الناس |
- Çoğu zaman kıç üstü düştüğünü gördüm. - Bir büyülü an vardı. | Open Subtitles | لقد رأيته يسقط على مؤخرته في اغلب الوقت لقد قام بلمحة سحرية |
Eğer Dexter dişlerini kaplatmamış olsa, onları yıllar önce kıçından çıkarmış olacaktı. | Open Subtitles | و إذا لم يكن ديكستر يضع غطاءا على أسنانه لكان خرج يحبو على مؤخرته منذ سنين مضت |
Şişko Kıçının üstüne oturup, rulo pasta suratıyla bakıp aptalca bir ihlal yapayım da, beni parçalasın diye umma kralı. | Open Subtitles | بل ملك البقاء على مؤخرته السمينه ويحشي وجهه بلفات سويسريه على أمل أن يوقفني بسبب مخالفه غبية |
Ama şimdi ortaya çıkıyor ki bu geri zekalı bütün savaşı San Diego'da bir tersanede Kıçının üstüne oturarak geçirmiş. | Open Subtitles | وأحشاء يابانيين بطول 20 ياردة بين أسنانه. والآن يتبيّن أن ذلك الأحمق قضى الحرب جالساً على مؤخرته في ساحة قوارب ما بـ سان دييغو. |
Kıçının üstüne devir onu! | Open Subtitles | أوقعه على مؤخرته أدفعه أرضاً بيني |
Sonra Bam! Dwight sprey sıktı ve adamı Kıçının üstüne oturttu. | Open Subtitles | بعد ذلك, " بام ", " دوايت " بخ عليه وضربه على مؤخرته |
ve kıçının üzerinde "çıplak kalmış" | Open Subtitles | و "تجول عارياً" على مؤخرته |
ve kıçının üzerinde "çıplak kalmış" | Open Subtitles | و "تجول عارياً" على مؤخرته |
23 profesyonel dövüşünde Neary ilk kez kıçının üzerinde. | Open Subtitles | سقط (نيري) على مؤخرته. |
O binada, 30 yıl kıçının üstünde oturarak çalışmıştı. | Open Subtitles | عمل في تلك البدلة 30 سنة يجلس على مؤخرته |
Biri kıçının üstünde otururken sağdıç gelir ve günü kurtarır. | Open Subtitles | الفتى يكتئب في الأرجاء ويجلس على مؤخرته حتى يأتي إشبينه وينقد اليوم. |
İddiaya girerim senin işi sabote etme çabaların, Ben'i kıç üstü oturtmuştur. | Open Subtitles | اراهن ان عرضك التخريبي سيوجه له ضربة على مؤخرته |
- Çoğu zaman kıç üstü düştüğünü gördüm. - Bir büyülü an vardı. | Open Subtitles | لقد شاهدته يقع على مؤخرته معظم الوقت - أجل كان هناك لحظة واحدة من السحر - |
kıçından ısırılsa bile Armstrong şüpheliyi bulamaz. | Open Subtitles | "ارمستورنج" لن يتعرف على المشتبه به،حتى لو صفعه أحد على مؤخرته |