Onları toplarken, güvenli bir mesafede tutmak için kullanılır. | Open Subtitles | يُستخدم لإلتقاطها، ولكن لإبقائهم على مسافة آمنة |
güvenli bir mesafede durun ve plakasını alın. | Open Subtitles | إسمع، حافظ على مسافة آمنة وأحصل على رقم تسجيل اللوحه |
Şimdi gergedanlar güvenli bir mesafede ve ekip kameralarını kurmak için en iyi noktalara odaklanabilir. | Open Subtitles | مع وجود وحيد القرن على مسافة آمنة بعيدًا يركز الطاقم على أماكن وضع كاميراتهم الثابتة |
Kuluçkadaki virüs hâlâ vücutta ama günlük doz onu belli bir uzaklıkta tutuyor. | Open Subtitles | الفيروس لا يزال هناك, ولكن الجرعة اليومية تبقيه على مسافة آمنة |
Binadan güvenli bir uzaklıkta durmalısınız! | Open Subtitles | يجب أن تبقوا على مسافة آمنة من المبنى |
Beyaz At yerleşkesini güvenli bir mesafeden gözleyen dronlarımız var ve tüm iletişimlerini izliyoruz. | Open Subtitles | ♪ لقد طائرات بدون طيار تحلق حصلت على مسافة آمنة والمراقبة التواصل الكامل |
Ama güvenli bir mesafeden yap işini. | Open Subtitles | لكن افعل هذا من على مسافة آمنة |
Güneş sistemimiz Samanyolu'nun merkezindeki süper kütleli bir kara deliğin yörüngesinde 25.000 ışık yıllık güvenli bir mesafede bulunmakta. | TED | يدور نظامنا الشمسي في مدار مستقر حول ثقب أسود هائل وهو يقبع في منتصف مجرة درب التبانة، على مسافة آمنة تبلغ 25 ألف سنة ضوئية. |
Yavaşça yaklaş. güvenli bir mesafede dur. | Open Subtitles | اقتربوا ببطء، وقفوا على مسافة آمنة |
"Eşlik ettiğiniz için" demek istedi. güvenli bir mesafede olacağım masaya oturmak üzere olduğun latif kızları inceliyorum. | Open Subtitles | يقصد مساعده. سأبقى على مسافة آمنة |
Yaptığı zaman, güvenli bir mesafeden onu takip et. | Open Subtitles | عندما يفعل ذلك، اتبعه من على مسافة آمنة |