Bu yüzden düşündüm ki büyük ölçekte olmasa da yine de yemeği gerçekleştireceğiz. | TED | فظننت أن العشاء سيقدم ، وإن لم يكن على نطاق واسع. |
Çünkü Çin, onları büyük ölçekte üretmeye başladı. | TED | وذلك لأن الصين بدأت إنتاجها على نطاق واسع. |
İstediği buymuş, ...büyük ölçekli bir yıkım ile onun silahını yapmadıkları için, | Open Subtitles | هذا ما يريده تدمير على نطاق واسع لإثبات أن وزارة الدفاع الامريكية |
Sadece Fransa'da çeyrek milyon farklı birimin olmasından ötürü, büyük çaplı bir değişim çok ciddi bir parçalanmaya neden olurdu. | TED | بوجود ربع مليون وحدة قياس مختلفة في فرنسا لوحدها، فإن أي تغيير يطبّق على نطاق واسع سيحتاج لحدوث اضطراب هائل. |
Şimdi, kolluk kuvvetlerindeki islamofobi hakkında kapsamlı bir şekilde yazmışsınız. | Open Subtitles | على نطاق أوسع الآن ، كُنتِ قد كتيتِ على نطاق واسع بشأن الإسلاموفوبيا في مجال إنفاذ القانون |
Ve benim gibi tedavi sürecinde gerçekten çalışma imkanı olan insanlardan öğrenilenler, daha geniş bir alanda paylaşılmalı. | TED | ودروس من أشخاص مثلي. الذين استفادوا من العمل خلال فترة علاجهم. نحتاج أن تكون مشاركة على نطاق واسع. |
Deri üzerinde özellikle duruyorum, çünkü yaygın bir kullanıma sahip. | TED | وقمت بالتركيز على الجلد لأنه يتم استخدامه على نطاق واسع |
Bu yeni makine çağının gerçekleri ve ekonomideki değişiklikler daha büyük çapta bilinir hale geliyor. | TED | الحقائق حول هذا العصر الجديد للآلة والتغيير في الاقتصاد أصبحا معروفين على نطاق واسع. |
Avustralya'daki parklarda, geniş çaplı zıplama ipleri ve 9 metre uzunluğunda tırmanma kuleleri ile tam olarak bunu yaptılar. | TED | وهذا بالضبط ما نفذته المتنزهات في أستراليا مع حبال التزلق المنتشرة على نطاق واسع وأبراج التسلق ذات ارتفاع 30 قدم. |
Neler yapabileceğimizi bildiğim için, geniş çapta olumlu bir değişimin kesinlikle muazzam bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. | TED | اؤمن بأن امكانية نشر تغيير ايجابي على نطاق واسع بالتأكيد ضخمة لأنني اعلم بما انت قادر عليه |
Bu vizyona sahip çıkan bazı geniş şirketler var, büyük ölçüde dijitalleştirme yapıyorlar, fakat onlar halkın taleplerini bloke ediyorlar. | TED | هناك بعض الشركات الضخمة التي رأت هذه الرؤية انهم يذهبون باتجاه الرقمنة على نطاق واسع و لكن يقفلون النطاق العام |
Çok eşlilik, Kenya'da yaygın olarak uygulanmaktadır. | TED | يمارس تعدد الزوجات في كينيا على نطاق واسع. |
Bunu yapabilmemiz için gereken belirli teknolojilerin çoğu geçtiğimiz yıllarda daha iyi ve daha ucuz hale geldi ve artık büyük ölçekte kullanılmaya hazır. | TED | وهناك العديد من التقنية النوعية التي نحتاجها للقيام بذلك أصبحت أفضل وأرخص خلال السنوات الأخيرة، وهي الآن جاهزة للاستخدام على نطاق واسع. |
Bu yeni nükleer girişimciler 1 kilovat saati 5 sente sağlayabileceklerini; bir yılda 100 milyar vat sağlayabileceklerini; demosu 2025 yılına kadar yapabileceklerini ve 2030 yılına kadar büyük ölçekte gerçekleştirebileceklerini söylüyor. Eğer onlara bir şans verirsek. | TED | يقول الذين سيزودوننا بالطاقة النووية الجديدة أن بإمكانهم توفير الطاقة بسعر 5 سنت للكيلوواط الساعي، ويستطيعون تزويدنا بـ 100 جيجاواط كل سنة، وبإمكانهم اختبارها بحلول عام 2025، وتزويدنا بها على نطاق واسع بحلول عام 2030، إذا فقط منحناهم الفرصة لعمل ذلك. |
Kariyerimin başlarında, tam planlandığı gibi gitmeyen büyük ölçekli bir etkinliğe öncülük ettim. | TED | قدتُ في بواكير حياتي المهنية حدثاً على نطاق واسع لم يسر كما كان مخططاً له |
Şey... bundan daha karışık, efendim, ama sanırım büyük ölçekli bir teste hazırız. | Open Subtitles | انها معقدة أكثر بكثير من ذلك، سيدي، لكنني أعتقد أننا على استعداد لإجراء اختبار على نطاق واسع |
Bir toplumun cesaretini tümüyle kırmak için büyük ölçekli bir gösteri yapmak gerekir. | Open Subtitles | فلإحباط معنويات أمة بأكملها يتطلب الأمر استعراضاً عام على نطاق واسع |
Almanlar aynı zamanda Doğuyu hastalık bölgesi olarak görmeye başladılar ve büyük çaplı bir dezenfeksiyon programı başlattılar. | Open Subtitles | اعتبر الألمان الشرق كمكان موبوء تنتشر به الأمراض وبدءوا برامج تطهير على نطاق واسع. |
Seni kapsamlı bir şekilde araştırdım. | Open Subtitles | لقد بحثت عنك على نطاق واسع |
Yolsuzluk geniş bir alana yayılmış, sistemi ve sistemin ahlak yasasını baltalıyor. | TED | الفساد منتشر على نطاق واسع ويضعف النظام وشرعيته الأخلاقية. |
En korkunç gerçek ise şudur: Artan ekonomik büyümeyi otomatik olarak yaygın bir şekilde paylaşılan bir refaha dönüştürebilecek bir ekonomik norm yok. | TED | الحقيقة المرعبة هي أنه لاتوجد قاعدة اقتصادية والتي تترجم تلقائياً زيادة النمو الاقتصادي على نطاق واسع من الإزدهار. |
Bu çocukların 10 yıl önce almış oldukları bu işler büyük çapta otomatikleşiyor veya teknoloji tarafından çarpıcı bir şekilde değişiyor. | TED | والوظائف التي كان قد يحصل عليها هؤلاء الأطفال قبل 10 سنوات استبدلت بآلات على نطاق واسع أو تغيرت بشكل كبير بفعل التقنية |
Atmosfer sirkülasyonu, atmosferdeki su ve havanın geniş çaplı hareketi değişiyor ve bulutlar da buna ayak uyduruyor. | TED | الدورة الجوية في حركة على نطاق واسع من الهواء والماء في الغلاف الجوي، هي تتغير، والغيوم تتأثر بذلك. |
Ama bu kısa zamanda bile, baz düzenleme, biyomedikal araştırma topluluğunda geniş çapta kullanıldı. | TED | لكن حتى في ذلك الوقت القصير، أصبح تحرير القواعد يستخدم على نطاق واسع من قبل الأوساط البحثية الطبية الحيوية. |
İlk olarak, büyük ölçüde yapılan kamu yatırımlarıyla geniş bir şebeke altyapısı kurulmuştur. | TED | أولًا، وضع شبكة البنية التحتية على نطاق واسع عادةً باستثمار عامّ كبير |
Bu malzemeler yaygın olarak kullanılabilir ve açık kaynaklı olduğu için, çeşitli insanlar onları çok farklı ve öngörülmeyen yönlere çektiler. | TED | ونظرا لأن هذه المواد متاحة على نطاق واسع ومفتوحة المصدر، عدة أشخاص يأخذونها إلى اتجاهات مختلفة ولا يمكن التنبؤ بها. |
Yine de şaşırdım. Böyle haberler hemen her yere yayılır. | Open Subtitles | ومع ذلك ، انا فوجئت بمثل هذه الاخبار لم تنتشر على نطاق واسع |